13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4720 Karar No: 2018/10441 Karar Tarihi: 08.11.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/4720 Esas 2018/10441 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bir eczacıdır ve davalı kurum tarafından borçlu olduğu iddia edilen alacaklarına itiraz etmektedir. Davacı, iki ayrı icra takibi ve bir ağır ceza mahkemesi kararıyla karşı karşıyadır. Ancak davacı, iddiaların gerçek dışı olduğunu savunmaktadır. Davacı, menfi tespit davasıyla borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacı lehine karar vermiş, ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, davacının lehine verilen kararı bozmuştur. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
13. Hukuk Dairesi 2018/4720 E. , 2018/10441 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı kurum tarafından aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/11045 ve 2011/11046 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını, 21/12/2010 tarihinde takibe itiraz ettiğini ancak itirazlarının reddedildiğini, alacaklı kurum müfettişi tarafından aleyhine hazırlanan ve icra takibine dayanak yapılan rapordaki iddiaların gerçek dışı olduğunu, bu konuda ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/517 esas 416 sayılı kararı ile yargılama sürecinin devam ettiğini, sahteliği iddia edilen ilaçların asla sahte olmadığını, davalının alacağının varlığı kabul edilse bile zamanaşımına uğradığını, 2004 yılına ait hasta reçetelerinden dolayı 2006 yılı sözleşme hükümlerine göre cezalandırıldığını, eczanesi bile olmadığı bir döneme ait sözleşmeden dolayı mesul tutularak para cezasına çarptırılmak istenildiğini, 2007 yılı sözleşmesinin 6.3.24 maddesinin Danıştay tarafından yürürlükten kaldırıldığını iddia ederek; ... 2. İcra Müdürlüğünün 2010/11045-11046 sayılı dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitine, % 40 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/11045-11046 sayılı dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacıya ait eczanenin 2004 dönemi reçeteleri üzerinde yapılan denetim sonucunda fatura edilen 35 adet reçetede 51 adet sahte cravit tablet küpürü bulunduğu, ayrıca 7 adet reçete muhteviyatının da sahiplerine teslim edilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle davalı kurum tarafından 2006 protokolü uyarınca davacıdan 19.539,05 TL ve 1.719,16 TL cezai şart bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Davacının 2006 yılı protokolünü imzalamadığı, 2005 yılında eczanesini kapattığı için dava konusu cezai işlemin 2004 yılı protokolüne göre değerlendirilmesi gerektiği, hakkında ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılamanın zamanaşımına uğramasının hukuk hakimini bağlamayacağı yerel mahkemece dikkate alınması gerektiği halde, bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.