Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3889 Esas 2020/8675 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3889
Karar No: 2020/8675
Karar Tarihi: 22.09.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3889 Esas 2020/8675 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edildi. Mahkeme tarafından temyiz süresi yanlış belirtilerek sanığın temyiz isteminin süresi geçmesine rağmen kabul edilmesi nedeniyle dosya uzlaşma bürosuna tevdi edildi. Ancak uzlaşma sağlanamadı. Sanığın noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaparak arsa karşılığında daire verdiği ancak inşaata başlamadığı iddia edildi. Sanığın suçu işlediği sabit görülerek mahkemenin kararı oybirliğiyle onandı.
Kanun Maddeleri:
- TCK 157/1 (Dolandırıcılık suçu)
- TCK 62/1 (Ceza muhakemesi kanununa uymama suçu)
- TCK 52/2 (Hileli davranışlarda bulunmak)
- TCK 53/1 (Belgede sahtecilik suçu)
- CMK 1412 sayılı CMUK’nın 305 ve 310. maddeleri (Yargıtay incelemesi için temyiz süresi)
- CMK 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri (Uzlaşma hükümleri)
- CMK 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi (Ceza muhakemesinde uzlaşma hükümleri)

15. Ceza Dairesi 2020/3889 E. , 2020/8675 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 157/1, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
01/07/2016 gün ve 6723 sayılı Kanun’la değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 305 ve 310. maddeleri uyarınca, Yargıtay incelemesinden geçen dosyalar için temyiz süresinin tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olmasına rağmen, mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi ve bu durumun sanık açısından yanıltmaya yol açması nedeniyle, sanığın 7 günlük yasal süre geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin de süresinde olduğu kabul edilerek, ayrıca sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği, ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Müteahhitlik yapan sanığın, katılan ... ile arsa karşılığında Yıldırım ilçesi .... mahallesi, .... caddesi, pafta 310, ada 1606, 12 parselde yapacağı binalardaki C Blokta 1. kat 4 numaralı ve C Blokta 2.kat 7 numaralı daireleri vermek üzere anlaşarak noterden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşme kapsamında daha sonra da bu arsaların satışı için noterden sanığa katılanın vekaletname verdiği, ancak sanığın bu vekaletnameye dayanarak bu arsaları 3. kişilere satıp devir etmesine rağmen inşaata dahi başlamadığı iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve teşdide ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.