2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/23400 Karar No: 2017/1293
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/23400 Esas 2017/1293 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/23400 E. , 2017/1293 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; nafakalar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca karşılıklı boşanma davası açmış, mahkemece tarafların bu madde gereğince boşanmalarına, eşit kusurlu bulunduklarından davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında daha önce görülen ve bu davaya dayanak teşkil eden ... Aile Mahkemesinde 2011/244 esas sayılı dava, davacı-davalı erkek tarafından açılmış, boşanma davasının erkeğin evini ihmal ettiği, dışarıda kendi başına hayat yaşamaya çalıştığı, eşinin güvenini sarsıcı davranışlarda bulunduğu böylelikle kusurun tamamen erkek de olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ve bu karar taraflarca temyiz edilmediğinden, mahkemenin belirlediği vakıalar erkek yönünden kesinleşmiştir. Bu davadan sonra fiili ayrılık döneminde ise kadının eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece kabul edildiği üzere eldeki davada kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkeğin daha ziyade kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Durum böyle iken tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi kapsamında kalan maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-davacı kadının, emekli olup sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, Ankara"da kendisine ait bir dairesinin bulunduğu, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.02.2017(Prş.)