7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4710 Karar No: 2021/11670 Karar Tarihi: 29.09.2021
5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/4710 Esas 2021/11670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın bulunduğu iş yerinde yapılan aramada 22 adet kaçak cep telefonu ele geçirilmesi üzerine açılan davanın yerel mahkemece verilen beraat ve müsadere kararının temyiz edilmesi üzerine yapılan değerlendirmede, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın arama kararı verebilmesi için makul şüphe bulunması gerektiği ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı veya kolluk amiri tarafından yazılı emirle yapılabileceği şeklinde düzenlemeleri olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamına göre, arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği ve savcılık tarafından verilemeyeceği şeklindeki hukuka aykırılıkların bulunduğu, bu nedenle yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek sanığın beraatine karar verildiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri.
7. Ceza Dairesi 2019/4710 E. , 2021/11670 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Beraat, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihinde ihbar üzerine sanığın bulunduğu iş yerinde savcılık tarafından verilen yazılı arama emrine istinaden yapılan arama sonucunda 22 adet kaçak cep telefonu ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir. Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK"nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır. Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 18.02.2014 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başkaca bir delil de elde edilemediği gözetilerek, mahkemece bu gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi neticeye etkili görülmediğinden, Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 29.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.