Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13046 Esas 2019/8398 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13046
Karar No: 2019/8398
Karar Tarihi: 27.11.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13046 Esas 2019/8398 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, polisler tarafından durdurulduğunda akrabasına ait kimlik bilgilerini vermiş, polisler tarafından gerçek kimliği tespit edilince tutanaklar gerçek kimlik bilgileri üzerinden düzenlenmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun unsurlarını karşılamadığını ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma\" kabahatini oluşturduğunu belirtmiştir. Mahkeme kararı, sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesi gereği idari para cezası verilmesi gerektiğini ancak eylemin gerçekleştiği tarihten bu yana zaman aşımı süresinin geçtiğini belirterek, sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Mahkeme kararında, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, Kabahatler Kanununun 24. maddesi ve 20/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/13046 E.  ,  2019/8398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Suç tarihinde görevli polis memurlarınca yapılan kontrolde durdurulan sanığın aramaları olmasından dolayı akrabasına ait kimlik bilgilerini verdiği, polislerin sanığın parmak izini alarak gerçek kimliğini tespit ettikleri, bu aşamada düzenlenen tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerini göre tanzim edildiği anlaşılmakla; üzerine atılı "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı, ancak eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 16.05.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322. ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 27.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.