11. Hukuk Dairesi 2018/2801 E. , 2019/4649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2015/313 E. - 2017/293 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/1452-2018/285 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin "KOMİLİ" esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı tarafça yapılan 2012/105726 sayılı, 29. sınıfta yer alan “Zeytinler, yeşil zeytinler ve sair zeytinler" emtialarını içeren "KOMİLİ" ibareli marka tescil başvurusuna müvekkili şirketçe iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK"nın 2015/M-5764 sayılı kararının iptali ile 2012/105726 sayılı "KOMİLİ" markasının tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının markalarını 2008 yılında Unilever Grubundan satın aldığını, hiçbir zaman zeytin ürünlerini içeren markasının olmadığını, zeytinler yönünden marka hakkının müvekkiline bırakıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının "yağ" emtiasını içeren "KOMİLİ" ibareli markaları devraldığında, "sabun, deterjan ve sair temizlik maddelerine" ve ayrıca "zeytin" ürünlerine ilişkin "KOMİLİ" ibareli markaların varlığından ve bunların başka firmalar üzerine tescilli bulunduğundan haberdar olduğu, her iki işaretin asıl ve ayırt edici unsurları itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulundukları, ancak başvuru konusu işaretin kapsamında yer alan “Zeytinler, yeşil zeytinler vesair zeytinler" ürünlerinin, davacı markalarının kapsamında bulunmadığı, bu nedenle davacının iltibas vakıasına dayanarak davalının başvurusunu engelleme olanağı bulunmadığı,
davacının "KOMİLİ" ibare ve esas unsurlu markalarının, özellikle zeytinyağı ve benzer ürünler sektörü bakımından tanınmış olduğu, davalı işaretinin, “Zeytinler, yeşil zeytinler vesair zeytinler" ürün ve hizmetler için tescilinin, davacıya ait zeytinyağı ve benzer ürünler sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülemeyeceği, davacı markasının "zeytinyağı ve benzer ürünler" sektöründe elde ettiği tanınmışlık yahut bilinirlikden doğan imajın “Zeytinler, yeşil zeytinler vesair zeytinler" ürün ve hizmetlerine transferinin mümkün olmadığı, çünkü her iki markanın birlikte ihdas edilip kullanıldığı, davacının 556 sayılı KHK’nin 8/4. maddesi uyarınca da davalı başvurusunun tescilini engelleme olanağının bulunmadığı, çekişme konusu “zeytinler” emtiası bakımından, dava konusu marka başvurusunun, davalının önceki tarihli "KOMİLİ" ibareli markalarının serisi ve devamı mahiyetinde bir tescil olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "zeytinler" emtiası bakımından dava konusu "KOMİLİ" ibareli marka başvurusunun, davalının önceki tarihli "KOMİLİ" ibareli markalarının serisi ve devamı mahiyetinde olduğu, davalının bu nedenle önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunduğu, davacıya ait "KOMİLİ" ibareli marka ile başvuru konusu ibarenin asıl ve ayırt edici unsurları itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulundukları ancak başvuru kapsamında yer alan “Zeytinler, yeşil zeytinler ve sair zeytinler" ürünlerinin davacı markalarının kapsamında bulunmadığı, bu nedenle davacının iltibas vakıasına dayanarak davalının başvurusunu engelleme olanağı bulunmadığı, davacının özellikle zeytinyağı ve benzer ürünler sektöründe tanınmış olduğundan, dava konusu başvurunun tescilinin, davacının markasının itibarından haksız biçimde yararlanma sağlamayacağı, davacı tarafça açılan kullanılmama nedeniyle markaların hükümsüzlüğü istemli davanın YİDK kararının verildiği koşullardaki durum gereği sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemininreddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.