10. Hukuk Dairesi 2012/4088 E. , 2013/430 K.
"İçtihat Metni"...
Dava, Kurum’dan maluliyet aylığı aldığı anlaşılan davacı.... Kurulu’nun 05.09.2008 tarihli raporundaki görüş uyarınca alınan “ayakta dik pozisyonlandırma cihazı” (Elektrikli kalkış-sürüş, invacase....) bedeli olan 20.500,77 TL’nin temerrüt tarihinden yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 20.021,74 TL’nin 29.09.2008 temerrüt tarihinden yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 32. maddesine göre, hastalığı durumunda sigortalıya, protez, araç ve gereçler standartlara uygun olarak sağlanır. Aylık alanlara verilecek protez, araç ve gereçlerin bedellerinin % 10"u kendilerince ödenir. Ancak, katkı miktarı, ödeme tarihindeki 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 33 üncü maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin %75’inden fazla olamaz.
506 sayılı Kanunun hastalık sigortasına ilişkin 32. ve devamı maddelerinde yer alan “işgöremezliği giderme” kavramı aktif sigortalıların çalışma hayatına ilişkin bir kavram olup, uyuşmazlığın çözümünde Kanunun Ek 32. maddesinde yer alan “iyileştirme” kavramının da incelenmesi gerekmektedir....nın 90. maddesi uyarınca usulüne göre yürürlüğe konulmuş anlaşmalar kanun hükmündedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla Kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır. Bu bağlamda onay kanunu ile yürürlüğe giren ... Normları Hakkında ... Sözleşmesinin 10/3. maddesinde; yapılacak yardımların, korunan kimsenin sağlığını korumaya, çalışma gücünü iadeye ve şahsi ihtiyaçlarını karşılayabilme kabiliyetini artırmaya matuf olduğu açıklanmıştır. 506 sayılı Kanunun hastalık sigortası kolundan sağlanacak sağlık yardımlarının kapsamı başlıklı 33. maddesinin son fıkrasında da bu madde gereğince yapılacak sağlık yardımlarının; sigortalının sağlığını koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma amacını
./...
-2-
güdeceği açıkça belirtilmiş, bir anlamda, ...10/3. maddesi hükmü tekrarlanmıştır. Her iki yasal düzenlemenin açıkça gösterdiği gibi, sigortalı veya hak sahibine “dik pozisyonlandırma cihazı” temini yönünden; aranacak temel unsur; iyileşmesine yardımcı olması unsurudur. İyileşmeye yardımcı olma kavramının ise, açık yasal düzenlemeler uyarınca; sağlığı koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma olarak kabulü zorunludur, aksinin kabulü halinde iyileşme kavramına ilk günkü sağlığına kavuşma anlamının verilmesi halinde, ortez ve protez kullanımının hiçbir zaman mümkün olamayacağı hususu da açıktır.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 63. maddesinde de yapılan açıklamalar doğrultusunda düzenleme bulunmaktadır. Buna göre; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanması, temini amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri içinde (f) bendinde ortez ve proteze yer verilirken, temini için sadece; sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedaviler için gerekli olabilme ifadesi kullanılmıştır.
Kurumun teminle yükümlü olduğu yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun fiyatlı dik pozisyonlandırma cihazına hak kazanılması için gerekli olan “iyileştirme” unsurunun, diğer bir anlatımla sağlığı koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma hususlarının; cihazı kullanacak kişi yönünden, üniversite veya eğitim araştırma hastanelerinin fiziksel tıp ve rehabilitasyon kliniklerinde yatırılarak uygulama ve eğitiminin yapılması sonrasında nöroloji, ortopedi ve fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının da içinde yer aldığı sağlık kurulu raporu ile gerekliliğinin belirlenmiş olması gereklidir.”(... Kurulu’nun 05.09.2008 tarihli raporu uyarınca davacı tarafından kullanılması uygun bulunan cihazın, hastanın tıbben ve fennen iyileşmesine veya iş göremezlik derecesinin azalmasına katkıda bulunmayacağı konusundaki Kurum itirazları üzerinde durularak, hastanın dik pozisyonlandırma cihazı kullanımı gereksiniminin, anılan Hukuk Genel Kurulu kararında da öngörüldüğü üzere konuda uzman bilirkişi kurulu tarafından yapılacak incelemeyle ortaya konulması zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu konuda inceleme yapmak üzere, hastanın özür durumu da gözetilerek, ortopedi ve travmatoloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, erişkin veya çocuk nörolojisi uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulunca hazırlanacak raporda; hastanın dik pozisyonlandırma cihazı kullanma gereksiniminin bulunup bulunmadığı konusunda saptama yapılırken; davacının, kullanımına sunulan cihazın (....) özelliklere sahip olduğu gözetilerek, hastanın fiziksel durumu, zeka düzeyi, yaşı ve yaşadığı mekan ile psikolojik koşulları da değerlendirilerek motorlu ve diğer özelliklere sahip cihaz kullanması zorunluluğunun bulunup bulunmadığı bilimsel dayanaklarıyla ortaya konulmalıdır. Yapılan inceleme
../...
-3-
sonucunda, dik pozisyonlandırma cihazı kullanımı gereğinin tespitine karşın, özellikli cihaz kullanımını gerektirir tıbbi zorunluluk ortaya konulamadığı takdirde, özelliği olmayan motorsuz dik pozisyonlandırma cihazı esas alınarak Kurum tarafından karşılanacak bedelin belirlenmesi gereğinin gözetilmemiş olması;
2-Bedelinin tahsili istenen cihaz değerinin tespiti amacıyla...ı’na yazılan yazı yanıtında, bu konuda protokole rastlanmadığı için, ithalatçı firmanın sunduğu belgeler üzerinden değerlendirme yapılarak sonuca varıldığı ve faturadaki fiyatın rayice uygun olduğu bilgisi yer almış ve mahkemece fatura değeri üzerinden tahsile karar verilmiştir.
Bedeli dava konusu edilen cihazın, davalı Kurum yönünden de bağlayıcı fiyatının bulunmadığı bildirilmiş olup; davalı Kurum ile protokollü firmaların protokolü dâhilinde olmayan veya Kurumla protokolü olmayan firmalardan temin edilen cihazların Kurum tarafından karşılanabilecek değerinin tespiti konusundaki yöntem gereğince,.... konuya ilişkin görüşü de alınmak suretiyle rayiç belirlenmesi gereği gözetilmeli; belirlenecek rayiç fiyattan davacıdan alınacak katkı payı da düşülerek, sonucuna göre karar verilmelidir.
3- Mahkemece, faiz başlangıcı olarak temerrüt tarihinin esas alınacağının kabulü yerinde ise de, davacı tarafın Kurum’a verdiği dilekçenin intikal tarihi araştırılarak, temerrüt tarihi belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde araştırma yapılmaksızın karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...