Esas No: 2021/9699
Karar No: 2022/483
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay 6. Daire 2021/9699 Esas 2022/483 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/9699 E. , 2022/483 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/9699
Karar No : 2022/483
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (MÜDAHİL DAVALI YANINDA) … Belediyeler Birliği
VEKİLİ : Av. …
3- (MÜDAHİL DAVALI YANINDA) … San. Tic. A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) :1-… 4- …
2- … 5- …
3- … 6- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Adıyaman İli, Merkez İlçesi, … Köyü mevkiinde, … Belediyeler Birliği tarafından yapılması planlanan "… Belediyeler Birliği Entegre Katı Yönetimi" projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen 17/09/2020 tarih ve 6014 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının" iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Mahkemelerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; dava konusu "Adıyaman Belediyeler Birliği Entegre Katı Atık Yönetimi" Projesi ile ilgili olarak tesisten olası sızıntı sularının yer altı sularına karışması halinde tespit edilmesini sağlayan Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca açılan gözlem kuyularının doğru yerde açılmadığı, yer altı su akım yönünden etkilenmeyecek alanlara açıldığı, depolanan atıklardan meydana gelen sızıntı sularının biriktirilmesi için yapılan atık su havuzunun yetersiz olduğu, atık su havuzunun üstü açık olması nedeniyle olası yağışlarda havuzdan taşmaların meydana geleceği ve havuzun konumlandırıldığı yerde bulunan mevsimsel akışlı dere aracılığı ile hem yer altı sularına hem de yer üstü sularına, hem de tarımsal faaliyetlere zarar vereceği, atık su havuzunun taşması ya da havuzdan sızıntıların olması durumunda meydana gelebilecek zararların önlenmesi veya en aza indirilmesi için nasıl önlemlerin alınacağının ÇED raporunda belirtilmediği, aynı şekilde atık su havuzunda biriken sızıntı sularının taşıma suretiyle Belediyenin atık su artıma tesisinde bertaraf edileceği, taşıma sırasında sızıntı sularında oluşacak zararların nasıl giderileceğinin ÇED raporunda belirtilmediği, proje alanının toprak ve kaya yapısının geçirimli tabakaya sahip olması nedeniyle tesiste oluşabilecek sızıntıların yer altı ve yer üstü sularını kirleteceği, tesise yakın bölgede bulunan sondaj kuyularını ve şehir içme suyunu karşılayan kaynakları kirletebileceği, kısacası dava konusu proje için hazırlanan ÇED raporunda projeden kaynaklanacak olumsuz etkilerinin yeterli derinlikte değerlendirilmediği ve ortaya konulmadığı, özellikle sızıntı sularının yer altı sularına etkisi, beslenme alanlarına etkisi, sızıntı sularının arıtılması için önerilen sistem ile tarım alanlarına olası etkilerinin raporda yeterince değerlendirilmediği ve gözlem kuyularının yanlış ve hatalı yerde açıldığının belirtildiği, davaya konu konu proje için verilen "ÇED olumlu" kararının mahkeme kararı ile iptal edilmesi üzerine yeniden alınan dava konusu "ÇED olumlu" kararına ilişkin ÇED raporunda …. İdare Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesine uygun olarak yer altı ve yer üstü su kaynakları ile ilgili olarak değerlendirmelerin yapıldığı ve kurumlardan görüşlerin alındığı, ancak, ÇED raporunda bulunması gereken proje sahasında meydana gelebilecek muhtemel sızıntı suyu kaçaklarını tespit etmek için açılacak olan en az üç adet gözlem kuyularına ilişkin plan, kesit ve koordinatların, sızıntı sularının biriktirildiği havuzun taşması ya da havuzdan sızıntı olması durumunda ve sızıntı sularının taşınması sırasında meydana gelecek zararlarla ilgili olarak alınacak önlemlerin ÇED raporunda açıkça belirtilmediği, kaldı ki, gözlem kuyularının, yer altı suyunun akım yönünden etkilenmeyecek ve sahada meydana gelebilecek sızıntı suyu kaçakların tespit edilmesinin imkansız olduğu alanlara açıldığı, projeden kaynaklanacak olumsuz etkilerinin yeterli derinlikte değerlendirilmediği ve ortaya konulmadığı, bilimsel ve teknik yönden eksik olan, bilirkişi raporu ile tespit edilen eksiklikleri ihtiva eden, düzenli depolama tesisi ve saha alanı için yeterli olmayan, çevresel açıdan yeterli inceleme, araştırma ve değerlendirme içermeyen ÇED raporuna dayanılarak verilen dava konusu "ÇED olumlu" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1- Davalı tarafından; lotlarda ve sızıntı suyu havuzunda geçirimsizliğin sağlanması için yapılacakların ayrıntılı olarak değerlendirildiği, nihai ÇED raporunda geçirimsizliğin ne şekilde sağlanacağının ayrıntılı olarak açıklandığı, zemin geçirimsizliğinin sağlanarak yer altı sularının kirlenmesinin önleneceği, gözlem kuyularının koordinatlarının, sayılarının ve derinliklerinin DSİ'nin görüşü alınarak belirleneceği, DSİ tarafından gerek görülmesi durumunda ilave gözlem kuyuları açılabileceği ve derinliğinin değiştirilebileceğinin taahhüt edildiği, sızıntı suyu havuzunun Adıyaman Meteoroloji İstasyonunun 100 yıllık taşkın değeri dikkate alınarak inşa edileceği, sızıntı sularının ön arıtma işlemine tabi tutulduktan sonra vidanjörlerle atıksu arıtma tesisine gönderileceği, böylece sızıntı suların taşmasına fırsat verilmeyeceği ileri sürülmektedir.
2- Müdahil Adıyaman Belediyeler Birliği tarafından; projenin yer altı sularına etkilerine ve alınacak önlemlere ÇED raporunda yer verildiği, Hidrolojik-Hidrojeolojik etüt raporu hazırlandığı, zemin geçirimsizliği sağlanacağından yer altı sularının kirlenmesinin mümkün olmadığı, depolama alanının geçirimsiz hale getirileceği dikkate alındığında, sızma ihtimalinin olmayacağı, en yüksek yağışta dahi havuzda toplanan suyun tahliye edileceği, 100 yıllık yağış ortalamasına göre 1 depolama alanı için 750 m³ uygun görülmüşken 1100 m³ havuz inşa edildiği, tarım arazilerinin zarar göreceğine dair tespitlerin bilimsellikten uzak olduğu, taban geçirimsizlik sisteminin Yönetmeliğe uygun olarak yerine getirileceği, DSİ'nin gösterdiği koordinat ve bölgeye gözlem kuyularının açıldığı, ilave gözlem kuyusu açılabileceği, proje sahası içinden geçen mevsimsel akışlı dereye herhangi bir müdahalede bulunulmayacağı, sızıntı sularının ön arıtma işlemine tabi tutulduktan sonra vidanjörlerle atıksu arıtma tesisine gönderileceği, sahanın çevresinde kuşaklama kanalları olduğundan saha çevresindeki suların drenaj kanallarıyla herhangi bir kirliliğe ulaşmadan sahadan uzaklaştırılmasının sağlanacağı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile DSİ'nin görüşlerinin alındığı ileri sürülmektedir.
3- Müdahil ... Enerji Atık Toplama Geri Dönüşüm San. Tic. A. Ş. tarafından, Hidrolojik-Hidrojeolojik etüt raporu hazırlandığı, Yönetmeliğe uygun olarak zemin geçirimsizliğinin sağlanarak yer altı su kotuna inilmeyeceği, nihai ÇED raporunda tarım alanlarına ilişkin değerlendirmeye yer verildiği gözlem kuyularının mevzuata uygun olarak açıldığı, sızıntı sularının ön arıtma işlemine tabi tutulduktan sonra vidanjörlerle atıksu arıtma tesisine gönderileceği, sızıntı suyu havuzunun Adıyaman Meteoroloji İstasyonunun 100 yıllık taşkın değerinin dikkate alınarak inşa edileceği, Su Yönetimi Genel Müdürlüğünce projeye olumlu görüş verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve hukuka uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek ve Üye Cafer Ergen'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesinin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyuna karşın, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinin yeterli olmaması nedeniyle maddi olayın yeterince açıklığa kavuşturulmadığı kanaatine varıldığından, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Adıyaman İli, Merkez İlçesi, … Köyü mevkiinde, … Belediyeler Birliği tarafından yapılması planlanan "Adıyaman Belediyeler Birliği Entegre Katı Yönetimi" projesi ile ilgili olarak 13/06/2007 tarih ve 1276 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı" verilmiştir.
… tarih ve … sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı"nın iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle; Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde ve Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelikte yer seçiminde dikkate alınması gerektiği belirtilen su kaynaklarının (Kırkgöz içme suyu kaynağı ve Eğri Çayı) ve koruma havzalarının (su kaynaklarının ve Atatürk Barajı'nın) durumunun dikkate alınmadığı, bölgede bulunan yüzeysel ve yer altı su kaynakları ile ilgili değerlendirmelerin eksik ve yetersiz kaldığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 4. maddesinde tanımlanan ve EK-V bölümünde yer alan Duyarlı Yörelerin dikkate alınması ve korunması gerektiği halde ÇED Yönetmeliğinde bahsedilen korunması gereken alanlar olan, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 17., 18., 19., ve 20. maddelerinde tanımlanan mutlak, kısa, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarının ve proje konusu katı atık depolama ile ilgili hükümlerin, ayrıca anılan Yönetmeliğin 16. maddesindeki kuralın ve tanımlar kısmındaki rezervuarın dikkate alınmadığı, bu alanlara dava konusu ÇED raporunda hiç değinilmediği ve bölgedeki içme ve kullanma suyu rezervuarlarının ve benzeri kaynakların Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ile ilgili bağlantısının tartışılmadığı, Atatürk Barajı'nın içme ve kullanma suyu amaçlı bir rezervuar olduğu, projenin Atatürk Barajı'nın havza sınırları içerisinde uzun mesafeli koruma alanı içerisinde kaldığı, ÇED raporunun hazırlanması aşamasında, konu ile ilgili Bakanlıktan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği kapsamında görüş alınmadığının belirtildiği, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği hükümleri ile koruma alanları ve proje konusu katı atık depolama ile ilgili hükümler dikkate alınmadan ve çevresel açıdan yeterli inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmadan ve gerekli izin alınmadan tesis edilen projeye ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen "ÇED Olumlu" kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 18/02/2016 tarihli ve E:2015/5743, K:2016/1042 sayılı kararıyla onanmış ve anılan karar kesinleşmiştir.
2009/7 sayılı Genelge uyarınca yeniden ÇED raporu hazırlanarak davalı idareye sunulması üzerine, ilgili kurumlardan oluşan komisyondaki olumlu görüşler neticesinde 25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 14. maddesi uyarınca davaya konu 17/09/2020 tarih ve 6014 sayılı ÇED Olumlu kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 2. maddesinde, "Çevresel Etki Değerlendirmesi: Gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları... ifade eder.'' hükmüne; 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 4. maddesinde; ''Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı olarak tanımlanmış, 6. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılır." kuralına yer verilmiştir. Aynı Yönetmeliğin Ek-III bölümünde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Formatının ihtiva etmesi gereken hususlar düzenlenmiş, Bölüm I: Projenin tanımı ve özellikleri; a) Proje konusu yatırımın tanımı, özellikleri, ömrü, hizmet maksatları, önem ve gerekliliği, b) Projenin yer ve teknoloji alternatifleri, proje için seçilen yerin koordinatları Bölüm II: Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri; Proje alanının ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin; nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi (Ek-5’deki Duyarlı Yöreler Listesi de dikkate alınarak) benzeri özellikleri Bölüm III: Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler, Projenin; a) Çevreyi etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi, kümülatif etkilerin belirlenmesi, b) Sera gazı emisyon miktarının belirlenmesi ve emisyonların azaltılması için alınacak önlemler, c) Projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin azaltılması için alınacak önlemler, ç) İzleme Planı (inşaat dönemi), Bölüm IV: Halkın Katılımı; a) Projeden etkilenmesi muhtemel ilgili halkın belirlenmesi ve halkın görüşlerinin çevresel etki değerlendirmesi çalışmasına yansıtılması için önerilen yöntemler, b) Görüşlerine başvurulması öngörülen diğer taraflar, Notlar ve Kaynaklar; Ekler: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası hazırlanmasında kullanılan bilgi ve belgeler ile raporda kullanılan tekniklerden rapor metninde sunulamayan belgeler, Proje için seçilen yerin koordinatları, Proje için belirlenen yer ve alternatiflerinin varsa; çevre düzeni, nazım, uygulama imar planı, vaziyet planı veya plan değişikliği teklifleri, Proje ile ilgili olarak daha önceden ilgili kurumlardan alınmış belgeler şeklinde düzenlemeler yer almıştır
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca; çevresel etki değerlendirmesi ile, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlendiği, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin irdelendiği, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirildiği, ayrıca projelerin uygulanmasının izlendiği ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların belirlendiği bir süreç öngörülmüş olup, Yönetmelik kapsamında yer alan bir faaliyet nedeniyle hazırlanacak ÇED raporunda özel format uyarınca, projenin gerçekleştirileceği yer ile alternatif alanlar belirlenerek projenin hizmet amacı, önem ve gerekliliği kapsamında yerin ve etki alanının çevresel özellikleri, çevresel etkiler ve alınacak önlemlerin tartışılması, faaliyet yerinin belirlenmesinde ise, faaliyetin büyüklüğü, amacı, ulaşım, iklim, toprağın ve çevrenin özellikleri, olası etkiler ve etkilerin azami giderilme olanakları gibi unsurların etkili olması, bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre dengesinin sağlanması yolunda belirtilen nitelikteki bir faaliyete en uygun yerin seçilmesi esastır.
ÇED süreci sonunda verilecek kararların yargısal denetimi yapılırken, seçilecek bilirkişiler arasında bir çevre mühendisinin bulunması, diğer bilirkişilerin ise projenin bulunduğu çevrenin özelliklerine göre ve proje tanıtım dosyası ve ÇED raporunu hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi önemli bir gereklilik olmakla birlikte; böyle bir heyet tarafından hazırlanacak bilirkişi raporunun, dava konusu proje kapsamında öngörülen faaliyetin çevresel etkilerinin ve bu etkilerin minimize edilmesi için Proje Tanıtım Dosyası ya da ÇED Raporu içinde yer verilen önlemlerin yeterli olup olmadığının tespit edilerek değerlendirilmesi açısından, tarafları tatmin edici düzeyde hazırlanmasının da önemli bir gereklilik olduğu açıktır. Belirtilen hususların sağlanması, adil bir yargılama yapılması açısından önem arz etmektedir.
Dosyanın incelenlenmesinden; İdare Mahkemesince, çevre, jeoloji ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle, tesisten olası sızıntı sularının yer altı sularına karışması halinde tespit edilmesini sağlayan gözlem kuyularının doğru yerde açılmadığı, atık su havuzunun yetersiz olduğu, atık su havuzunun üstü açık olması nedeniyle olası yağışlarda havuzdan taşmaların meydana geleceği ve havuzun konumlandırıldığı yerde bulunan mevsimsel akışlı dere aracılığı ile hem yer altı sularına hem de yer üstü sularına, hem de tarımsal faaliyetlere zarar vereceği, atık su havuzunun taşması ya da havuzdan sızıntıların meydana gelmesi durumunda meydana gelebilecek zararların önlenmesi veya en aza indirilmesi için nasıl önlemlerin alınacağının ÇED raporunda belirtilmediği, aynı şekilde atık su havuzunda biriken sızıntı sularının taşıma suretiyle belediyenin atık su artıma tesisinde bertaraf edileceği, taşıma sırasında sızıntı sularında oluşacak zararların nasıl giderileceğinin ÇED raporunda belirtilmediği, proje alanının toprak ve kaya yapısının geçirimli tabakaya sahip olması nedeniyle tesiste oluşabilecek sızıntıların yer altı ve yer üstü sularını kirleteceği, tesise yakın bölgede bulunan sondaj kuyularını ve şehir içme suyunu karşılayan kaynakları kirletebileceği, sızıntı sularının yer altı sularına etkisi, beslenme alanlarına etkisi, sızıntı sularının arıtılması için önerilen sistem ile tarım alanlarına olası etkilerinin raporda gereğince değerlendirilmediği yönünde tespitlere yer verildiği, raporun özellikle sızıntı sularının yer üstü ve yer altı sularına etkilerine yönelik değerlendirmeleri içerdiği ve bu raporun esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; depolama alanının geçirimsizlik tabakasının ve sızdırmazlık önlemlerinin yeterli olup olmadığı, sızıntı sularının yer altı ve yer üstü su kaynaklarına ve tarım alanlarına olumsuz etkisinin bulunup bulunmadığı, söz konusu hususlarla ilgili olarak, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alındığında, projenin yer üstü ve yeraltı su kaynaklarına etkilerinin hidrojeoloji mühendisi tarafından değerlendirilmesi, dolayısıyla bilirkişi heyetinde hidrojeoloji mühendisinin de bulunması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; depolama alanının geçirimsizlik tabakasının ve sızdırmazlık önlemlerinin yeterli olup olmadığı, projenin, proje alanı ile projenin etki alanında bulunan yer altı ve yer üstü su kaynaklarına ve tarım alanlarına olumsuz etkilerinin bulunup bulunmadığı ve bu konularda alınacak önlemlerin yeterli olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi amacıyla, özellikle aralarında çevre mühendisi, hidrojeoloji uzmanı ve ziraat mühendisi bilirkişiler olmak üzere, gerekirse başka dallardan da uzmanlar seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış olup, karara dayanak alınabilecek nitelikte bulunmayan bilirkişi raporu esas alınarak verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı ile davalı yanında müdahillerin temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 20/01/2022 tarihinde usul yönünden oyçokluğuyla, esas yönünden oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.