14. Hukuk Dairesi 2016/14238 E. , 2019/7084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının murisine ait 100 ada 17 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalı ..."nin taşınmazında müteahhit davalı ... marifeti ile yapılan hafriyat çalışması sonucunda davacı taşınmazının bahçe duvarında çatlaklar meydana geldiğini, davacının evi hafriyat alanına sıfır olmasına rağmen ev ile hafriyat alanı arasına demirsiz perde beton atılarak evin yıkılma riski altına sokulduğunu, bu nedenle davacının psikolojisinin bozulduğunu, yaptırdıkları tespit sonucu alınan raporda gerekli önlemlerin neler olduğunun gösterildiğini, davacının konutu can ve mal güvenliğinin tehlikeye girdiğini belirterek tespit raporunda gösterildiği şekilde bina boyunca 10 m. uzunluğunda 4 m. yüksekliğinde istinaf duvarı yapılmasına, perde beton yapılmasına, şimdilik 1000TL maddi tazminat ile 10.000TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., olayda kusuru olmadığını, sözleşme ile arsasını müteahhide verdiğini, şartları yerine getirilmediğinden sözleşmeyi feshettiğini, belediyeden izin alınmadan hafriyat yapılmasında kusurun belediye ve müteahhitte olduğunu, davacının evine bir zarar gelmesinin imkansız bulunduğunu, 3 sene önce yapılan inşaatın üzerinden 4 kış geçtiğini, kayma meydana gelmediğini, davacının manevi tazminat talebinin sebepsiz zenginleşme amacı taşıdığını, arsasını tekrar müteahhide vereceğini ve 1-2 aya kadar tüm iş ve imalatın zaten yapılacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalıların 100 ada 17 parsel cephesine nitelikleri ve şekli 13.01.2016 havale tarihli raporda gösterilen betonarme perde istinat duvarını gerekli inşaat izinlerini de almak suretiyle rapora uygun olarak yapmalarına, 1693,71TL maddi tazminat ile 1000TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Davaya konu olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerinde yapmakta olduğu hafriyat nedeniyle taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Türk Medeni Kanununun 738. maddesi hükmüne göre; "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşımazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek yada üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır."
Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Küçük bir zarar doğmuş olsa dahi, gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmelidir. Bu özellik TMK"nin 737. maddesi ile 738. maddesi arasındaki önemli farklardan biridir.
Davalı taşınmazında yapılan hafriyat nedeniyle davacının duvarında zarar meydana geldiği belirlenmiş olup, bu zararın giderilmesi için hükmün (1.) bendinde 13.01.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş olduğundan, ayrıca maddi tazminata hükmedilmesi ve kişilik haklarına yönelik bir saldırı da bulunmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.