16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4910 Karar No: 2019/428 Karar Tarihi: 30.01.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4910 Esas 2019/428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait olan taşınmazın yüzölçümünün eksik ve yanlış tespit edildiğini iddia ederek dava açtı. Mahkeme, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tutanağının olağan yoldan kesinleştirilerek aynen tapu kütüğüne aktarılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verdi. Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde bulunmadı. Ancak, Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır. Bu nedenle, taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, tescil hükmü kurulmaması isabetsizdir. Kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafının 2. satırında yer alan \"uygulama tutanağının olağan yoldan kesinleştirilerek aynen tapu kütüğüne aktarılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine\" sözlerinin hükümden çıkarılması ve yerine \"uygulama tespiti gibi tesciline\" sözlerinin yazılması gerekmektedir. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi.
16. Hukuk Dairesi 2016/4910 E. , 2019/428 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında .... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 147 ada 176 parsel sayılı 20.060,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada-parsel numarasıyla ve 17.772,18 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında Hazineye ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve yanlış tespit edildiği, yanlışlığın komşu parsellerden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tutanağının olağan yoldan kesinleştirilerek aynen tapu kütüğüne aktarılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır. Kadastro Mahkemesi sicil oluşturmak zorunda olduğuna ve çekişmeli 147 ada 176 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava reddedildiğine göre taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulmaması isabetsiz ve bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafının 2. satırında yer alan "uygulama tutanağının olağan yoldan kesinleştirilerek aynen tapu kütüğüne aktarılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine" sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine "uygulama tespiti gibi tesciline" sözlerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 30.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.