19. Hukuk Dairesi 2016/7011 E. , 2017/1874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı şirket yetkilisi ..., dahili davalı ... vek. Av. ... ile davalı asil ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın ve asillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 26.05.2011 tarihli Makine Alım Sözleşmesi ve 02.06.2011 tarihli Tamirat Sözleşmesi imzalandığını, işlerin finans kaynağının İzka"dan alınan hibe kredi olduğunu, davalının makineleri eksiksiz ve kusursuz teslim etmediği gibi tamirat işlerinin de hiçbirini yapmadığını, Tamirat Sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıya peşinat olarak elden 5.000,00 TL ödediğini, ayrıca sözleşmedeki ödeme tarihlerine uygun olarak toplam 75.000,00 TL bedelli çekleri davalıya verdiğini ileri sürerek, müvekkilinin çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 26.05.2011 ve 02.06.2011 tarihli sözleşmelerin tek bir işe ilişkin olduğunu, davacının İzka"dan fazla para alabilmek için ek sözleşme yaptığını, 02.06.2011 tarihli sözleşmede belirtilen çeklerin, 26.05.2011 tarihli sözleşme gereğince teslim edilen makinelere karşılık olarak verildiğini, müvekkilinin sözleşme edimini eksiksiz ve kusursuz olarak ifa ettiğini, ayıplı ifaya ilişkin davacının herhangi bir ihbarda bulunmadığını, davacının 02.06.2011 tarihli sözleşme bedelini ödemiş gibi müvekkilinin hesabına 75.000 TL havale gönderildiğini, bu paranın aynı anda davacı şirketin ortağı ve sahibi ..."in aynı bankadaki hesabına iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı ile davalı arasındaki 26.05.2011 tarihli sözleşmeye dayalı olarak davalının üretimleri yaptığı ve davacıya teslim ettiği, davalının 26.05.2011 tarihli sözleşme gereği edimini tam olarak yerine getirmediği sonucuna varılmış ise de 02.06.2011 tarihli sözleşmede edimlerin açıkça belirtilmemesi sözleşme konusu çeklerin teslim tarihi, 26.05.2011 tarihli sözleşmede davacının banka kanalıyla en geç 10.08.2011 tarihinde ödeme tahahhüdü, tarafların fatura ve irsaliye tarihleri ticari defter kayıtlarına göre davacının 75.000 TL tutarlı teslim ettiği çeklerin 26.05.2011 tarihli sözleşmeden dolayı olduğu kanaatine varıldığı, 15.08.2011 tarihli havale yoluyla ödemelerin ... hesabına aktarılması işleminin davalının muvazaa savunmasını kanıtlar nitelikte olduğu, 26.05.2011 tarihli sözleşmeye dayalı olarak davacının faturasını kesip edimi daha ifa etmemişken 02.06.2011 tarihli tadilat sözleşmesinden dolayı 5000 TL elden, 75.000 TL dava konusu çeklerle ödemeyi yapmış olmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı taraf akdi ilişkiyi kabul ederek, edimini eksiksiz yerine getirdiğini beyan etmiştir. Her ne kadar davacı, banka havaleleri ile ödenen 75.000 TL’nin muvazaalı işlem olduğunu, kendilerinin hesaba gelen tutarı davacı şirket ortağı ..."e geri ödediklerini bu nedenle çekler tutarında alacaklı olduklarını belirtmekte ise de kimse kendi muvazaasına dayanamaz. Davacının davalı hesabına 75.000 TL ödediğinde uyuşmazlık yoktur. Bu ödemenin dava dışı 3. kişi hesabına gönderilmesi muvaza iddiasını kanıtlayıcı nitelikte değildir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde delil takdirinde hataya düşülerek davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.