21. Hukuk Dairesi 2015/19659 E. , 2017/276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi ve de davalı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, 08/08/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 12,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat taleplerinin kabulüne manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 326.maddesine göre Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise Mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. Ancak iki tarafın kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin paylaştırılacağına ilişkin HMK’nun 326/1-2 maddesindeki düzenleme yargılama harçları için uygulanmaz, davanın reddi hariç olmak üzere harçlar daima davalıya yüklenir.
Somut olayda, kabul ve ret oranına göre yargılama giderlerine hükmedilirken harçların da dahil edilerek taraflar arasında paylaştırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Öte yandan hükmedilen vekalet ücreti açısından da kararda hata bulunduğu açıktır.
Kararın verildiği 2015 yılında geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesindeki "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." içerikli düzenleme karşısında davacının reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçer şekilde hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının 1- Harca ilişkin 2. bendinin devamına eklenmek üzere "davacı tarafından yatırılan 359,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
2- Vekalet ücretine ilişkin 7. bendinden "5.030,00 " rakamlarının silinerek yerine "1.500,00" rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine,
aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 19/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.