7. Ceza Dairesi 2021/11445 E. , 2021/11665 K.
"İçtihat Metni"
4857 sayılı İş Kanunu"na aykırılık eyleminden kabahatli ... Yapı Denetim ve Müşavirlik Hizm. Ltd. Şti. hakkında, aynı Kanunun 32, 92/2, 102/a, 107/1-a ve 108. maddeleri uyarınca toplam 18.210,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 17/11/2016 tarihli ve 43422173-309.3-166407 sayılı idarî para cezasına yönelik başvurunun reddine dair İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 09/11/2017 tarihli ve 2016/4407 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İSTANBUL Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6785 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı"ndan verilen 17/03/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23.03.2020 tarihli ve KYB. 2020-37882 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, kabahatli hakkında 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde yer alan, ""Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir" şeklindeki hükme aykırı olarak 2015 yılı Kasım ayında sekiz işçinin ücretini ödemeyerek 1.224,00 Türk lirası; 2015 yılı Aralık ayında sekiz işçinin ücretini ödemeyerek 1.377,00 Türk lirası; 2016 yılı Ocak ayında dokuz işçinin ücretini ödemeyerek 1.449,00 Türk lirası; anılan Kanun"un 92/2. maddesindeki düzenleme uyarınca, çağrıldıkları zaman gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermemek ve vermemek; iş müfettişlerinin anılan Kanun"un 92/1. maddedeki yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermemek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmeyerek teftişin sonuçlanmasını engellemekten dolayı da 14.160,00 Türk lirası olmak üzere toplam 18.210,00 Türk lirası idari para cezası verilmiş ise de;
1- Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 09/10/2017 tarihli ve 2016/5873 Esas, 2017/7831 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere kabahatler bakımından soruşturma zamanaşımı süresinin kabahat tarihinde başlayıp idari para cezasına yönelik başvuru sonuçlanıncaya kadar cereyan edeceği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Soruşturma zamanaşımı" kenar başlıklı 20. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan, "(1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idari para cezasına karar verilemez. (2) Soruşturma zamanaşımı süresi; a) Yüzbin Türk lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c)Ellibin Türk lirasında az idari para cezasını gerektiren kabahatlerde üç yıldır." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda idarî para cezasını gerektiren fiillerin 2015 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2016 yılı Ocak ayında işlenmiş olduğu ve İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin itiraz üzerine karar verdiği 01/10/2019 tarihinden önce zamanaşımı süresinin dolduğu,
2- Kabule göre de; idari para cezası tutanağında 2015 yılı Aralık ayında sekiz işçinin ücretinin ödenmediği tespit edildiği halde dokuz işçi üzerinden hesaplama yapılarak kabahatli hakkında 153,00 Türk lirası fazla ceza tayin edildiği,
Gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Muterizin başvurusunun karar bağlandığı İstanbul Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliği"nin 09.11.2017 tarih, 2016/4407 değişik iş sayılı kararının 18.09.2018 tarihinde usulüne uygun olarak kesinleştiği, bu tarihten sonra yapılan itirazın incelenip karara bağlandığı anlaşılan merci İSTANBUL Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği"nin 01.10.2019 tarih, 2019/6785 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olduğunun anlaşılması karşısında, anılan karara karşı kanun yararına bozma yoluna gelinmesinin hukuken mümkün olmadığı görülmekle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 28.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.