15. Hukuk Dairesi 2015/5230 E. , 2016/528 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat Anıl Yetişkin geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, iş bedelinin tahsili istemi ile açılan alacak davası olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı alt taşeron, davalı taşeronun dava dışı yüklenici Salih Erdem ile yaptığı anlaşma uyarınca üstlendiği işlerden; kapı, mutfak dolabı, vestiyer gibi imalâtların marangozluk işlerini yaptığını, bedelini alamadığını ileri sürmüştür. Davalı taşeron ise, açılan davayı kabul etmediğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, dosya içindeki keşif tutanağı ve bilirkişi incelemesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 190. maddeleri gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında sözlü eser sözleşmesi yapıldığını iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf, davalının yükleniminde bulunan imalatlardan kapı, mutfak dolabı, vestiyer gibi işleri yaptığını ve bedelinin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. madde hükmü gereği senetle ispat etmek zorundadır. Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğunu ispat açısından Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 202. maddesinde ifadesini bulan yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir belgeye dayanılmadığı gibi, davacı tarafından düzenlenen KDV dahil 55.000,00 TL bedelli fatura da davalı tarafından iade edilmiştir. Yine davacı tarafından delil olarak dayanılan Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/454 Esas-2013/426 Karar sayılı dava dosyasında da bu işlerin davacı tarafından yapıldığına dair herhangi bir delil ya da beyan bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle; davacı ile davalı arasında akdî ilişkinin varlığı usulünce kanıtlanamamış olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi hükmüne aykırı olarak mevcut durumun tespitine yönelik olarak yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilerek, davalının sorumluluğuna hükmetmek doğru
./..
s.2
15.H.D.
2015/5230
2016/528
olmamıştır. Ne var ki davacı taraf delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmış olup, davacının bu delilinin de toplanması ve bundan sonra delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davacı tarafın açıkça yemin deliline dayanmış olması nedeniyle, akdî ilişkiyi ispat bakımından yemin teklif hakkını hatırlatmak, davacı tarafından davalı tarafa yemin teklif edilmesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 225. ve devamı maddelerine uygun şekilde işlem yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.