Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8403 Esas 2019/8383 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8403 Karar No: 2019/8383 Karar Tarihi: 26.11.2019
Resmi belgede sahtecilik - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8403 Esas 2019/8383 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak dolandırıcılık suçu işlemiş ve mahkum olmuştur. Ancak, başka bir mahkemede bu suç dışında bir suç yönünden hüküm kurulmamıştır. Sanığın, sahte nüfus cüzdanı ile yakalanması ve gerçek kimliğini açıklaması sonucu, bu suçun da zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Hükümler incelendiğinde, sanığın diğer temyiz talepleri reddedilirken, yargılama giderlerinin sanığa değil hazineye yükletilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. Bu nedenle karar bozulmuş ve düzeltme yapılarak onanmıştır. Kanun maddeleri ise TCK’nin 269. maddesi (3. fıkrası, a bendi) ve 58. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2019/8403 E. , 2019/8383 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22/01/2014 tarihli 2014/5317 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında müşteki ...’e yönelik “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan da dava açıldığı halde Mahkemece bu suçla ilgili hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içinde ilgili suçtan hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Sanık hakkında her iki suç yönünden kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanık hakkında ...’ya yönelik “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” eyleminde; Sanık ...’ın dolandırıcılık suçu nedeniyle polisler tarafından arandığı, yakalandığında önce ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği, yapılan üst aramasında, ... kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş tutuklama müzekkeresinin çıktığı ve sanığın da gerçek isminin ... olduğunu söyleyerek ... hakkında dava açılmasına sebebiyet verdiği, yapılan yargılama sırasında savunması alınmak üzere çağırılan ...’nın ise suç ile ilgisinin bulunmadığını belirtip yakalanan kişinin eski kayınbiraderi olan sanık ... olduğunu söylemesi üzerine sanık hakkında yargılama yapıldığının anlaşılması karşısında; sanığın etkin pişmanlığı bulunmadığı halde hakkında TCK’nin 269 maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi uyarınca iftiradan döndüğünden bahisle hatalı olarak indirim yapılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamış,Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak; Yargılama gideri olarak hesaplanan 2,00 TL’nin CMK"nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktarın altında kalması nedeniyle hazine yerine sanığa yükletilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “sanıktan tahsiline” ibaresi çıkarılarak, yerine, “hüküm tarihi itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi gereğince hazineye yükletilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.