Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2078
Karar No: 2019/4643
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2078 Esas 2019/4643 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2078 E.  ,  2019/4643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce verilen 23.08.2017 gün ve 2017/İHK-3223 sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı nezdinde Leasing All Risk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan iş makinesinin 24.08.2016 tarihinde hasara uğradığını, davalı tarafın hasarın bir kısmının poliçe kapsamında olmadığı gerekçesiyle sigortalıya 30.189,85 TL ödeme yaptığını ancak iş makinesinde oluşan zararın 132.229,20 TL olduğunu ileri sürerek şimdilik 15.000.- TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 12.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile 73.785,94 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; poliçe şartları dahilinde 25.11.2016 tarihinde ödeme yapılmak suretiyle sorumluluğun yerine getirildiğini, hasarın tamirle giderilmesinin mümkün olması nedeniyle değişim yönündeki davacı talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, eksik sigorta söz konusu olduğundan belirlenen tazminattan eksik sigorta oranında tenzil yapılması gerektiğini, KDV talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sigortacının riziko konusu hasar nedeniyle sigortalının gerçekte uğradığı zararı tazminle mükellef olduğu, Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince ödenmesi gereken KDV"yi de sigortalıya ödemekle sorumlu olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporuyla belirlenen 73.785,94 TL sigortalı iş makinesi hasarından oluşan tazminatın 05.11.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
    Davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; Sigortacılık Kanunu 30/16. maddesi gereğince hakemlerin görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç dört ay içinde karar vermeleri gerektiği, bu sürenin bitiminden itibaren verecekleri kararların batıl hale geleceği, hakemlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca 28.02.2017 tarihli yazısı ile görevlendirildiklerini ve yetkilerinin dört ay geçmekle 28.06.2017 tarihinde sona erdiğini, itiraza konu kararın tahkim süresi bittikten sonra 04.07.2017 tarihinde verildiği gerekçesiyle batıl olan Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyada yetkileri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen işbu karara karşı davacı yan vekilince 06.10.2017 tarihinde istinaf (kanunyolu) başvurusunda bulunulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 20.02.2019 tarih ve 2019/352 E., 2019/242 K. sayılı karar ile itiraz hakem heyetlerinin verdiği kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle istinaf dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek, dava dosyası incelenmeksizin ilk derece mahkemesine geri çevrilmiştir.
    Dava dosyası gerekli temyiz harçları da ikmal edilmek suretiyle davacı vekilinin 20.03.2019 tarihli talep dilekçesi ile temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan 23.08.2017 tarihli İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Hakemlerin, görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç dört ay içinde karar vermeye mecbur oldukları hususu gerek 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30/16 maddesinde, gerekse sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmeliğin 16/10 maddesinde düzenlenmiştir.
    Yasa ve Yönetmelikte geçen dört aylık sürenin başlangıcı olan görevlendirme tarihinin ne olduğu, hangi tarihte başlayacağı konusunda bir hüküm bulunmamaktadır.
    Görevlendirme tarihi, hakemin dosyaya atandığı tarih mi yoksa hakemin dosyaya tasarruf etmeye başladığı tarih midir?
    Hakemin dosyaya atanması ile birlikte, bu tarih itibari ile hakeme ve taraflara, dosyanın taraf ve hakem bilgileri gönderilmekle, bu bilginin kendilerine ulaşmasından itibaren Yasa"nın 30/15 maddesi gereğince hakemi red sebepleri değerlendirilmekte, en geç 5 iş günü süresinde hakemi red dilekçeleri varsa bildirilmesi için beklenmektedir. Ancak bu tarihte hakem, dosyayı ne fiziken ne de digital olarak görmemektedir. Sigortacılıkta Tahkim sisteminde, hakemin dosyada tasarruf edebildiği tarih, linklerin aktif hale getirildiği, tüm dosyanın taranmış linkinin mail ile gönderildiği tarihtir.
    Bu itibarla, 4 aylık sürenin başlangıcında esas alınan görevlendirme tarihinin, hakemin dosyada tasarruf edebildiği tarih olan linklerin aktif hale getirildiği tarihin esas alınması kanunun ruhuna uygun bir yorum olacağı gibi, Sigortacılık Kanunu"nun amacına da uygun olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, hakemler dosyaya 28.02.2017 tarihinde atanmakla birlikte, Sigorta Tahkim Komisyonunun 02.10.2017 tarihli cevabi yazısına göre, hakemlerin dosyada tasarruf edebildikleri, linklerin aktif duruma getirildiği 20.03.2017 tarihi olup 4 aylık sürenin bu tarihten itibaren başlatılması gerekmektedir.
    20.03.2017 tarihi ile Uyuşmazlık Hakem Heyetinin karar tarihi olan 28.06.2017 tarihi arasında yasada düzenlenen 4 aylık süre henüz geçmemiştir.
    İtiraz Hakem Heyetinin 28.02.2017 tarihini 4 aylık sürenin başlangıcına esas olan lafza bağlı ancak kanunun ruhuna aykırı yorumu aynı zamanda 5684 sayılı Yasa"nın amacına da aykırı bulunmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle Uyuşmazlık Hakem Heyetince yasal 4 aylık süre içerisinde karar verilmiş olduğundan, İtiraz Hakem Heyetince uyuşmazlığın esası incelenmek üzere İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına, bu yöne ilişkin davacının temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde temyiz isteminin reddi ile İtiraz Hakem Heyeti kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi