Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7563 Esas 2017/1867 Karar Sayılı İlamı

Davacı ...Ş. vek. Av. ... ile davalı ... arasında görülen dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02/04/2015 gün ve 2014/160 E. - 2015/107 K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02/02/2016 gün ve 2015/7909 E. - 2016/1314 K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, borçlarını zamanında ödediğini, takibin kötüniyetli olduğunu, faizin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, davalıya sözkonusu sözleşmeye istinaden 3 adet taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalının 24/01/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının davalıdan 26.395,021-TL alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, alacak miktarı likit olup davalının itirazı haksız görülmekle icra takibine konu asıl alacağın %20" si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.02.2016 günlü kararıyla bozulmuş olup, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda,
Davacı banka ile davalı arasında düzenlenen 18.11.2011 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere taşınır rehni tesis olunmuş ve kredinin ödenmesi üzerine rehin davacı banka tarafından terkin olunmuştur. Rehinin terkininden sonra yeniden kullandırılan ve dava konusu olan kredi için herhangi bir teminatın bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda benimsenen bilirkişi raporuna göre usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerekirken, Dairemizin 02.02.2016 tarih 2015/7909-2016/1314 sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle Dairemizin 02.02.2016 tarih 2015/7909-2016/1314 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın ONANMASINA, davacı tarafından evvelce yatırılan peşin harcın ve onama harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, 08/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.