BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 Esas 2021/213 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/256
Karar No: 2021/213
Karar Tarihi: 01.04.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 Esas 2021/213 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas - Karar No: 2020/256 Esas - 2021/213
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/256 Esas
KARAR NO : 2021/213
Kahramankazan İcra Dairesi : ...
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2020
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
K.YAZIM TARİHİ: 19/04/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında bulunan cari hesap ilişkisi sebebiyle bakiye alacak üzerinden icra takibi başlattıklarını, karşı tarafın bu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, ancak davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisine göre davalının davacı şirkete bakiye borcunun 367,07 Euro olduğunu, anılan borcun vadesi üzerinden çok fazla zaman geçmesine rağmen davalı tarafından ödeme gerçekleştirilmediğini, bu süreçte davalı taraf ile yapılan görüşmelere rağmen olumlu bir netice alınamadığını, davalı tarafından, davacı şirketten malzeme isteğinde bulunulduğunu ve buna mukabil davacı tarafından teklif hazırlandığını, karşı tarafça da bu teklif kabul edilerek kaşe ve imza edildiğini, davalı yana her fırsatta borcunun bulunduğu hatırlatılmasına rağmen ödeme yapmaması ve devamında icra takibine de itiraz etmiş olması kötü niyetin varlığını gösterdiğini, davacının alacağının likid olduğunu, arz ve izah edilen sebeplerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı tarafından Kahramankazan İcra Müdürlüğü ... E sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Kahramankazan İcra Müdürlüğü ... Esas numaralı haksız takibine taraflarınca itiraz edildiğini, davalı şirketin, davacının fatura kesmesi şartıyla borcu ödeyeceğini beyan etmişse de, davacı şirket herhangi bir fatura kesmediğini, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereği davalının bedeli TL cinsinden ödediğini, ihtilaf konusu husus sözleşmenin döviz cinsinden yapılmasından kaynaklandığını, iddia edilen borcun cari hesap ilişkisinden kaynaklanan bir borç olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafça tutulan cari hesap ekstresi ile davalı şirketin cari hesap ekstresinin farklılık gösterdiğini, kötüniyetli olarak hareket eden davacı şirketin fatura kesmeksizin hazırladığı ekstrede davalı şirketin borçlu gibi gösterilmeye çalışıldığını ve davalı şirket aleyhine haksız icra takibi başlatıldığını, faturası olmayan bir bedel talep edildiğini, davacı tarafın davalı şirkete ayıplı mal teslim ettiğini, ayıplı mal nedeniyle bedel indirimi yapılması gerektiğini, davalı şirketin çalışanlarına makine kullanımı ile ilgili gerekli eğitimi verdiğini, makine kullanımında oldukça özenli davrandığını, aralıklı olarak makineyi yıpratmayacak şekilde çalıştırılmasına oldukça özen gösterdiğini, montaj ya da kullanım hatası bulunmadığını, bu hususlara ilişkin davacı tarafa yasal süresinde ihbarda bulunulmasına rağmen davacının ayıbı düzeltmeye yönelik bir eylemi olmadığını, açıklanan nedenlerle iş bu itirazın iptali davasının esastan reddine, Kahramankazan İcra Müdürlüğünün ... esas numaralı takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı aleyhinde alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kahramankazan İcra Müdürlüğü ... E sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, taraflara ait ticari kayıtlar, ticaret sicil gazetesi suretleri, vergi kayıtları, tanık beyanı, bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı.
Tanık ...; "davalı şirkette teknik personel olarak çalışıyorum makine tasarım mezunuyum otomasyon yazılımı ile ilgili eğitim aldıktan sonra bu işleri de yapmaya başladım, dava konusu edilen millerin kullanıldığı işlerin montajını ben yaptım, ben takip ettim davacının satış elemanı olan ...ile görüşmemiz sonucu davalı şirketin ihtiyacının karşılanması için motorlu rediktör alınması konusunda görüşme yaptık biz ihtiyaçlarımızla ilgili bilgileri kendilerine verdik bize iki ürün önerdi makinenin ihtiyacını karşılayacak hesaplamayı yaptı kendilerinden 6-7 set ürün aldık, ve bu aldığımız ürünlerin yurtdışında ve yurtiçinde çeşitli firmalarda kullanılmak üzere 2017 yılı sonunda gönderdik o firmalarda kurulumları yapılması firmaların kendi şahsi durumlarından dolayı gecikebiliyor, ... , Dubai , Mısır, Ürdün ve Irakta kurulumlar yaptık, halen montajı bitmeyen ürünler vardır, Türkiye içinde de Karakuvvetleri komutanlığı nezdinde bir makine kurduk, ancak davacı tarafından teslim edilen ürün yeterli gelmediği için çıkış mili kırıldı, bu durumu davacıya ilettik, mail yolu ile cevap istedik ancak telefonla dönüş yapıldı, Mısıra ve Karakuvvetlerine yaptığımız işle ilgili olan ürünlerle alakalı da sipariş açıp 150 Euro bedelini istediler, daha sonra deneme yanılma yolu ile milin çapının daha büyük yapılması ile eksikliği biz giderdik, sorunun millerin çapı ile ilgili olduğunu sonradan anladık, C45 yapılacak iken CK45 yapıldığını öğrendik, biz ilk baştaki görüşmemizde bütün bilgileri davacı yana zaten vermiştik teslim edilecek ürünün niteliğinin tespiti davacı yana aitti, Karakuvvetlerine yapılan iş ile ilgili çıkış milleri düzeltildi davacıdan temin edilen ürünlerin davalı firma fabrikasında olduğunu düşünüyorum dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu; davacıdan alınan 6-7 set ürünün tamamını kullandık, ... fabrikasındaki bir ürün hiç çalıştırılmadı, diğer ürünlerin tamamının kırıldığı bilgisini firmalardan aldık, Mısırdaki müşterimiz her ay bize kırılma ile ilgili geri dönüş yaptı oradaki teknik elemanlar sayesinde destek vermeye çalıştık, Türkiye içerisindeki Karakuvvetlerinde sorunu tespit edince bu millerle ilgili fotoğrafları firmaya gönderdik, bu şekilde mil kullanılmasını önerdik, firmaların kendilerinin temin ettiklerin miller nedeniyle bizim hakedişimizden de kesinti yapıldı, diğer müşterilerin şikayetlerini piyasadan kolaylıkla giderilebilecek bir ürün olduğu için sorunu hallettiklerini düşünüyorum, davacı ile davalının arasındaki satıma konu ürünler çeşitli özelliklerde standart ürünlerdir, davacının satış temsilcisine ihtiyacımızı aktarınca satıma konu ürünlerin bize uygun olduğunu beyan etmesi üzerine alımı yaptık onun dışında özel üretim şeklinde satılan bir ürün söz konusu değildir." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi heyeti 27/01/2021 tarihli raporları ile özetle; radyal kuvvetler ve zorlama etkisi altındaki redüktör milinin 30 mm çap ve C45(1.0503) alaşımı özellikleriyle ancak orta derecede kuvvetlere dayanabileciği, prosesteki zorlama etkisinin fazla olması nedeniyle millerde üretim kaynaklı bir ayıp olmamasına rağmen bu koşullarda çalışamayacağı, incelemelere göre PLC ve 3000 pulse encoder sayesinde sistemin dış etkenlere karşı hassasiyetinin yüksek seviyede olması, en küçük dış faktörde bile sistemin kendini kapatması sebebiyle redüktör milinin kırılmasının davalının kullanım hatasından veya dış etkenlerden kaynaklanmadığı, davalı firm, briket makinalarında ihtiyaç duyulan redüktörün seçimi için gerekli olan teknik verileri davacı firmanın yetkililerine yazılı ortamda bildirdiği, makinanın redüktörünün seçiminde davalının sistemindeki teknik verilerini davacıya bildirmek dışında bir rolünün olmadığı, redüktör seçiminin davacı firma tarafından yapılması, milin alaşımının ve çapının proses uygun olmayacak şekilde yani hatalı seçilmeyi nedeniyle milin kırıldığı, oluşan bu ayıbın davacının sorumluluğunda olduğu kanaatine varılmış olup, takdiri mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında malzeme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Davanın tarafları, akdi ilişkiyi, akdi ilişki nedeniyle teslim edilen malzeme noktasında inkarları söz konusu değildir. Tartışılan husus Davacı taraf teslim edilen malzemeden kaynaklı alacağının olduğunu, davalı taraf ise faturasız ekstreden kaynaklı takip yapıldığı ve teslim edilen malzemenin ayıplı olması sebebiyle borcunun olmadığını ve borcunun olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Borca ilişkin değerlendirme yönünden davalının kayıtlı olduğu vergi dairesi 2018 yılı mal ve hizmet alımı bildirim formuna göre de takip konusu yapılan cari hesapta yer alan 2 adet faturanın davalının BA formunda kayıtlı olduğu ve davalının 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı , defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği ve takip tarihi itibari ile davalının 530,42TL borcu bulunduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu kapsamda asıl borç miktarının 530,42 olduğu fakat borca dayalı malzemeden beklenen fayda sağlandığı takdirde borcun sübut edeceği kanaatine varılacağı hususu asıl hukuki sorun olması sebebiyle bu kapsamda 2. Değerlendirilecek husus ayıp iddiasıyla birlikte hukuki uyuşmazlığın çözümüdür.Ayıp, sözleşme konusu şeyin uygun surette kullanılmasını önemli ölçüde güçleştiren veya ortadan kaldıran ya da kullanım değerini azaltan eksiklikler; başka bir deyişle mevcut olduğuna güvenilen, maddi, hukuki ve ekonomik niteliğin eksikliği olarak tanımlanmaktadır. Açık ayıplar ilk bakışta olağan bir inceleme ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık ilk bakışta görünmeyen ancak daha sonra anlaşılan ayıplar ise gizli ayıp niteliğindedir. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 25/3. maddesi “Emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur.” hükmünü haizdir. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede makinanın redüktörünün seçiminde davalının sistemindeki teknik verilerini davacıya bildirmek dışında bir rolünün olmadığı, redüktör seçiminin davacı firma tarafından yapılması, milin alaşımının ve çapının proses uygun olmayacak şekilde yani hatalı seçilmeyi nedeniyle milin kırıldığı, oluşan bu ayıbın davacının sorumluluğunda olduğu davalı şirket briket makinalarında ihtiyaç duyulan redüktörün seçimi için gerekli olan teknik verileri davacı şirkete yazılı ortamda bildirdiği, bu kapsamda sorunun yaşandığı parçanın malzeme olması sebebiyle gizli ayıp olarak değerlendirildiği hükme esas alınan bilirkişi raporuyla sabit olduğu iş bu sebeple 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 25/3.gereğince ayıbın usulüne uygun bildirildiği hususunun sabit olduğu bu itibarla dava konusu malzemenin gizli ayıplı olduğu, gizli ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatine varıldığından ve dava konusu malzeme ayıplı olduğundan davalının borçtan sorumlu tutulamayacağından, davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.276,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/04/2021
Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍
