Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16770
Karar No: 2019/18649
Karar Tarihi: 10.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/16770 Esas 2019/18649 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/16770 E.  ,  2019/18649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalılar aleyhine açılan... 1. İş Mahkemesinin 2013/366 esas, 2013/405 karar sayılı davanın ikame edildiğini, taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin davalılardan 22.157,08 TL net kıdem tazminatı alacağı, 7.381,25 TL net yıllık izin ücret alacağı, hakkaniyet indirimi uygulayarak, 14.016,00 TL net fazla çalışma ücret alacağı, 1.350,00 TL net prim ücreti ve hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle 678,00 TL net genel tatil ücret alacağının olduğunu, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla taleple bağlı kalınarak, bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, bakiye alacak niteliğindeki 7.317,99 TL net kıdem tazminatının 4.038,90 TL net yıllık izin ücretinin, 4.817,00 TL net fazla çalışma ücretinin, 287,00 TL net genel tatil ücretinin, 145,82 TL vekalet ücreti farkı olmak üzere toplam 16.606,71 TL alacağın tahsili amacıyla davalı şirketler hakkında... 23.İcra Müdürlüğünün 2014/3513 sayılı dosyasıyla icra takibi yapılmış ise de davalılar vekilince yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın yerinde olmadığını beyanla borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalılar, davacı vekiline 12.02.2014 tarihinde ödeme yoluyla ibraname alındığını, bu nedenle ilamla ilgili bir alacağın kalmadığını, davaya esas alınan bilirkişi raporunun yerinde olmadığını, yine ilgili bilirkişi raporuna ilamda yer verilmiş olmasının ilgili raporun yerinde olduğu sonucunu doğurmayacağını, davacının bordrolarda imzasının olduğunu, ihtirazi kaydının olmadığını, çekmiş olduğu bir ihtarının olmadığını, davacının da aylarca bu duruma ses çıkarmadığını, iş akdini esaslı değişiklik nedeniyle feshetmediğini, ilk davayı dahi askerlik nedeni ile fesih sebebi ile açtığını, bu nedenle davacının talep ettiği ilam dışı alacakların yerinde olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacı - alacaklıca bahsedilen 12/02/2014 tarihli "makbuz ve ibraname" başlıklı belge bakiye alacaklar yönünden de feragat niteliğinde değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, taraflar arasında ibranamenin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davalı işveren tarafından ibraz edilen 12.02.2014 tarihli ibranamenin, davacının alacaklarını talep etmiş olduğu İzmir 1. İş Mahkemesi" nin 2013/366 esas sayılı dosyasının kesinleşmesi üzerine buradan doğan alacaklarını talep amacıyla takipte bulunduğu icra dosyasına atıf ile “ İzmir 9. İcra Müdürlüğü" nün 2010/11367 esas sayılı dosyasının bakiye borcu olan 3.560,00 TL" yi Ege - Tech Ltd. Şti. ve ...Telekomünikasyon Ltd. Şti. vekili Av. ..." dan teslim aldım. Bu icra dosyasından başka alacağımızın kalmadığını, bu dosya kapsamında borçlu şirketleri ibra ettiğimizi beyan ederiz.” şeklinde düzenlendiği, mahkemece söz konusu "" makbuz ve ibraname " başlıklı belge bakiye alacaklar yönünden de feragat niteliğinde değerlendirilmekle davanın reddine karar verildiği, davacı davalı işyerinde 02.04.2000-01.12.2009 tarihleri arasında çalışmış olmakla birlikte eldeki bakiye alacaklara ilişkin davanın kök dosyasını oluşturan... 1. İş Mahkemesi" nin 2013/366 esas sayılı dosyadaki meblağların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ardından açılan ilk icra takip dosya numarası da açık olarak bildirilen ibranamenin yalnızca icra dosyasındaki alacaklar yönünden ibra niteliğinde olduğu, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır .
    Mahkemece; bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur. Mahkeme hükmünün gerekçesinin açıklanmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
    Taraflar arasında tashih yolu ile hükmün değiştirip değiştirilemeyeceği konusunda da ihtilaf bulunmaktadır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 304 ; "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." düzenlemesine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 305 ise; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
    (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. " ibareleri yer almaktadır.
    Somut olayda, Dairemizce verilen bozma kararından sonra mahkemece yeniden yargılama yapılarak 10.07.2018 tarihinde verilen karar ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı... Kurumsal İletişim Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret Limited Şirketi " nin... 23. İcra Müğdürlüğü" nün 2014/3513 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, net genel tatil ücreti alacağı ve kıdem tazminatı işlemiş faizi ile vekalet ücreti yönünden itirazının iptali ile takibin davalı... Kurumsal İletişim Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiş ancak tarihsiz düzeltme kararı ile mahkemenin 10.07.2018 tarihli celsesinin A-1 bendinde belirtilen 4.817,00 TL net fazla mesai ücreti alacağı, net 287,00 TL genel tatil ücreti alacağı ile net 145,82 TL vekalet ücreti alacağı yönünden oluşturulan hükümlerin bu alacak kalemlerinin ödenmiş olması nedeniyle davalı ... Kurumsal İletişim Bilişim Teknolojileri Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden reddine, yine mahkemenin 10.07.2018 tarihli celsesinin kısa hükmünün B bendinde davalı ...Telekominikasyon İletişim Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi " nin... 23. İcra Müdürlüğü" nün 2014/3513 Esas esas sayılı icra takip dosyasına itirazının 145,82 TL vekalet ücreti alacağı yönünden iptali ve davalı şirket yönünden takibin bu miktar üzerinden devamına yönelik ilgili hükmünün de tarihsiz düzeltme kararı ile davacının davalı ...Telekominikasyon İletişim Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden reddine şeklinde düzeltme kararı verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun tavzih ve tashihe ilişkin hükümleri açıktır. Mahkemece yapılan düzeltme, verilen tüm kararın düzeltilmesine yönelik olup , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nda düzenlenen tavzih ve tashihe ilişkin hükümleri kapsamamakta olup yeni bir hüküm niteliğindedir. HMK tarafından bu şekilde yapılan işlem korunmamıştır. Bu nedenle sair yönler incelenmeksizin hüküm ve gerekçeli hüküm arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın öncelikle bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 10.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi