Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2297
Karar No: 2018/10409
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/2297 Esas 2018/10409 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka tarafından dava dışı kişinin kullandığı krediye kefil olduğu gerekçesiyle aleyhine takip yapıldığını ve takipten haberdar olmadığı için takibin kesinleştiğini öne sürerek, kredi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ve borçlu olmadığının tespitine, ödenen tutarın istirdatı ile bankanın %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermiş ve banka tarafından tanzim edilen kredi borcu için mahkumiyet hükmü vermemiştir. Ancak, yazılı delillerin takdirinde hata yapıldığından kararın gerekçesi düzeltilerek onanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438/son maddesi ve 440/1 maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
13. Hukuk Dairesi         2016/2297 E.  ,  2018/10409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı banka tarafından dava dışı kişinin kullandığı krediye kefil olduğu gerekçesi ile aleyhine takip yapıldığını, takipten haberdar olamadığı için takibin kesinleştiğini, oysa kefil olduğu iddia edilen kredi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu kredi ile ilgili ceza yargılaması bulunduğunu,buna rağmen bankanın takibe devam edip maaşından kesinti yapmaya devam ettiğini ileri sürerek hakkında yürütülen takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, bugüne kadar ödenen tutarın istirdatı ile bankanın %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi istemiştir.
    Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının Kabulü ile davalı banka tarafından tanzim edilen 04/09/2007 tarihli 20.000,00TL anapara, geri ödeme ve faizi ile beraber 32.000,00TL bedelli tüketici kredisi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, icra takibine konu kredi altındaki imzanın kendine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemini içeren eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, icra takibine konu kredi altındaki imzanın davacı ..."na aidiyetine ilişkin ... Kriminal Polis Laboratuvarlarında yapılan incelemede imzanın davacının el ürünü olup olmadığı konusunda tam bir tespitin yapılamadığını, bu nedenle mahkemede de kesin bir kanaatin oluşmadığını ancak sözleşmenin davacı tarafından imzalandığını ispat yükünün bankada olduğunu,bankaca bu konuda kesin, somut ve inandırıcı delilin sunulamadığı belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, ... Kriminal Polis Laboratuvarlarında alınan raporda açıkça imzanın davacının elinin ürünü olmadığı tespit edilmiş ve ilgili ceza dosyasında bu rapor nedeni ile davacı katılan sıfatı ile yer almıştır. Ayrıca kredinin dava dışı asıl borçlusu ve kefili ilgili ceza dosyasındaki beyanlarında açıkça kredi altındaki imzanın davacıya ait olmadığını, çekilen kredi ile davacının ilgisinin bulnmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın gerekçesi düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair tüm itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA,, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi