12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/5955 Karar No: 2008/9726 Karar Tarihi: 08.05.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/5955 Esas 2008/9726 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/5955 E. , 2008/9726 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2007 NUMARASI : 2007/53-2007/2285
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının genel haciz yolu ile borçlu aleyhine başlatmış bulunduğu icra takibinde borçlunun süresinde borca itiraz ettiği ve ödeme emrinin iptali içinde şikayet yoluna başvurduğu alacaklının bu itirazın iptali için İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtığı ve borçlunun itirazının kısmen iptaline karar verildiği ve bu karardan sonra 15.9.2004 tarihinde de ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edilmesi üzerine alacaklının 26.12.2005 tarihinde borçlu adına 2. ödeme emrini çıkarttığı bununda borçlunun şikayeti üzerine 3.2.2006 tarihinde icra mahkemesince iptal edildiği ve 2.1.2006 tarihinde de borçlunun takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu ancak sözü edilen bu ödeme emrinin 3.2.2006 tarihinde iptali üzerine borçlunun borca itirazının dayanağının kalmadığı alacaklının 3. kez çıkardığı ödeme emrine karşı süresinde borçlunun borca itiraz etmediği sadece bu ödeme emrinin de iptali için icra mahkemesine başvurduğu ancak bu şikayetinin ilgili mahkemece red edilmesi nedeniyle takibin 7.3.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca alacaklı ilk itiraz üzerine bu itirazın iptali yönünde lehine karar aldığından iptal kararı doğrultusunda takibini sürdürmesine yasaca herhangi bir engel kalmamaştır.Adı geçenin bu iptal kararından sonra yaptığı işlemlerde fuzulidir. O halde şikayete konu hacizlerinde takibin kesinleşmesinden sonra 20.3.2006 tarihinde konulduğundan bu haciz işleminde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle borçlu vekilinin şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 08.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.