Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2279
Karar No: 2018/10407
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/2279 Esas 2018/10407 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı tarafından aleyhine yapılan icra takibinin usulsüz tebliğ ile kesinleştiğini, durumu evine haciz gelmesi ile öğrendiğini ve haciz baskısı altında vergiler dahil toplam 20.670,00 TL ödediğini belirterek takip konusu yapılan 63.573,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile cebri icra baskısı altında ödediği 20.673,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme davayı kabul ederek 20.673,00 TL'nin 14.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermiştir. Ancak mahkemece, menfi tespit istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durum, davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği HMK'nun 297 ve devamı maddelerine aykırıdır. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
HMK'nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. Peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, karar verilmiştir.
13. Hukuk Dairesi         2016/2279 E.  ,  2018/10407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı tarafından aleyhine yapılan icra takibinin usulsüz tebliğ ile kesinleştiğini, durumu evine haciz gelmesi ile öğrendiğini, haciz baskısı altında vergiler dahil toplam 20.670,00 TL ödediğini, ardından usulsüz tebliğ nedeni ile takibe itiraz süresinin başlangıcının öğrenme tarihi olarak belirlenmesi için icra mahkemsine başvurduğunu, talebinin kabul edilerek icranın durduğunu belirterek takip konusu yapılan 63.573,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile cebri icra baskısı altında ödediği 20.673,00 TL"nın 14.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 20.673,00 TL"nin 14.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile cebri icra tehditi altında ödediği bedel ile takip konusu yapılan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece bu taleplerden yalnızca istirdata yönelik talep yönünden değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş, menfi tespit istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Her ne kadar mahkemece, yalnızca istirdat talebi yönünden bir karara hükmedilmiş ise de; dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda, davacının menfi tespit talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, bu hususta olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi