22. Hukuk Dairesi 2014/14512 E. , 2014/18995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2014
NUMARASI : 2013/24-2014/89
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı A.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde, kayden diğer davalının işçisi olarak çalıştığını, davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığını, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Bakanlık vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Bakanlık vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davalı Bakanlık yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davalı Bakanlığa bağlı Karaman Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde, hizmet alım sözleşmesine istinaden altişveren işçisi olarak, bakım elemanlığı göreviyle çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı alt işveren K.. O.. tarafından, bildirim süresi tanınarak feshedilmiştir.
Mahkemece, bozma öncesi verilen kararda, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiş, davalı Bakanlık mali sonuçlardan diğer davalıyla birlikte sorumlu tutulmuştur. Bu karar, davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Mahkemenin bozma sonrası verdiği kararında, bu kez davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunun kabul edilmesi usulü kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil etmekte olup, hatalıdır. Bu halde, davalılar arasında asıl işveren-altişveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek sonuca gidilmesi gereklidir.
Feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındaki uyuşmazlık bakımından ise, dosya içeriğine göre, davacı işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca feshedildiği, fesih bildiriminin yazılı yapılmasına rağmen fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmediği anlaşılmakla, feshin geçersiz olduğuna ilişkin mahkeme kabulü isabetli olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı işçinin kıdemine göre, işe başlatmama tazminatının davacının beş aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi gerekirken, altı aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE VE DAVACININ DAVALI K.. O.."A AİT İŞYERİNDEKİ İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 6,80 TL karar ve ilam harcının, davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı K.. O.."dan tahsiliyle hazineye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan harç hariç olmak üzere 102,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine; davacı tarafından yatırılan 39,70 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı K.. O.."dan alınıp davacıya verilmesine; davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 24.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.