11. Hukuk Dairesi 2018/330 E. , 2019/4637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 10/02/2015 gün ve 2013/394 - 2015/28 sayılı kararın temyiz istemini süre yönünden reddeden Daire"nin 25/09/2017 gün ve 2016/6877 - 2017/4679 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının 1996 yılına kadar Emeks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirketin ortağı olup, müvekkilinin 1996 yılında şirket ortaklığından ayrıldığını, daha sonra yaşanan olaylar nedeniyle icra tehdidi altında davalının ödemesi gereken 210.000.- TL şirket borcunu cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını iddia ederek, 210.000.- TL alacağın davalıdan hükmen tahsiline, dava konusu alacağa ödemenin yapıldığı tarih olan 15.10.2012 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce temyiz istemi HUMK"nun 432/4"üncü maddesi uyarınca süre yönünden reddedilmiştir.
Davacı vekili bukez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 19/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 172. maddesinde “iş sahibinin, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı mavafakatı ile başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabileceği, iş sahibinin, ilk avukatın muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek talep edeceği, avukatın bu süre içinde cevap vermemesi durumunda muvafakat etmiş sayılacağı, ilk avukatın muvafakat etmemesi halinde vekalet akdinin sona ereceği, iş sahibinin, muvafakat etmeyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlü olduğu” düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesi davacı vekili olarak Av. ... tarafından düzenlenmiş olup, adı geçen vekil tarafından dosyada başkaca hiçbir işlem yapılmadığı gibi, duruşmalarada da iştirak edilmemiştir. 08/07/2014 tarihli ön inceleme duruşması ve müteakip duruşmalar vekaletnamesini sunan Av. ... tarafından takip edilmiştir.
İkinci vekil Av. ...’ün vekil olarak davayı takip etmesi hususunda Av. K. 172. maddesine uygun şekilde ilk vekil Av. ... tarafından düzenlenmiş ve dosyaya sunulmuş yazılı bir muvafakatname bulunmamaktadır. Bu halde davacı ile ilk vekili Av. ... arasındaki vekalet akdi yasa gereği sona ermiştir. (Baki Kuru-Hukuk Muhakemeleri Usülü, 6.Bası. Cilt 2. Shf. 1306)
Vekalet ilişkisinin sona ermesi nedeniyle kararın ilk vekil Av. ...’a tebliği usulsüz olup, usülsüz bu tebligata göre temyiz süresinin başlatılması mümkün değildir.
Kararın usulüne uygun tebliği, 2. vekil Av. ...’e yapılan tebligat olup, bu tebliğata göre temyiz süresindedir.
Dairenin 25/09/2017 günü 2016/6877 Esas, 2017/4679 Karar sayılı “temyiz isteminin süre yönünden reddine” ilişkin kararı açıklanan yasal düzenleme ve doktrin görüşü karşısında yanılgıya dayalı olup bu meyanda davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 25/09/2017 tarihli kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, yazılı gerekçe ile davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.