Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9132
Karar No: 2014/18980

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/9132 Esas 2014/18980 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/9132 E.  ,  2014/18980 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedilmesi üzerine açılan işe iade davası neticesinde feshin geçersizliğine karar verildiğini, davalı işverene süresinde başvurulduğu halde davacının işe başlatılmadığını ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının hak kazandığı işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini, iş sözleşmesinin ihbar süresi verilerek feshedildiğinden ihbar tazminatına hak kazanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut olayda, davalı işverence daha önce davacıya usulüne uygun olarak ihbar süresi verilmiş olup, feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başlatılmayan davacıya 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tekrar ihbar süresi verilmesine gerek olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
    3-İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Şartları oluşması halinde, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarında, hesaplamalar işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihindeki ücret gözetilerek yapılmalıdır. Kıdem tazminatı tavanı bakımından da, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinde geçerli olan tavan miktarı nazara alınmalıdır.
    Somut olayda, davacı işe iade kararının kesinleşmesi sonrasında süresinde 24.07.2006 tarihinde işe başlama başvurusunda bulunmuş, davalı işverence ise 28.07.2006 tarihli yazıyla davacının işe başlatılmayacağı, kanuni haklarının ödeneceği bildirilmiştir. 28.07.2006 tarihi itibariyle davacının işe başlatılmayacağı yönünde irade açıklandığından, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi 28.07.2006"dır.
    Mahkemece, davalı bankanın 31.03.2011 tarihli cevabi yazısında bildirdiği ücret miktarı (brüt 2.700,00 TL), işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihindeki ücret miktarı olarak esas alınmış ise de, bahsi geçen yazıda 24.07.2007 tarihi itibariyle davacının emsali görevde çalışan işçinin ücret miktarı bildirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi 28.07.2006 tarihi olduğundan, bu tarih itibariyle davacının emsali görevde çalışan işçinin ücret miktarının hesaplamalarda esas alınması gerekirken, yazılı şekilde kabulle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, 28.07.2006 tarihi itibariyle davacının emsali görevde çalışan işçinin ücret miktarı davalı bankadan sorularak araştırılmalı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları hesaplamalarında bu ücret miktarı esas alınmalıdır. Kıdem tazminatı yönünden, işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinde geçerli olan tavan miktarı gözetilmelidir.
    4-Yıllık izin ücreti beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, eldeki davada zamanaşımı süresi işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.
    Dava, 24.12.2010 tarihinde açılmış olup, 16.07.2012 tarihinde ıslah edilmiştir. İşe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihinin 28.07.2006 tarihi olmasına ve davalı vekilince süresinde ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının ileri sürülmesine göre, yıllık izin ücreti alacağında ıslahla artırılan miktarın zamanaşımına uğradığının nazara alınmaması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, yukarıdaki bentte bahsi geçen ücret araştırması neticesine göre yıllık izin ücreti alacağı miktarının yeniden değerlendirilmesinde, ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının gerçekleştiği kabul edilmelidir.
    5-Fark kıdem tazminatı alacağına işletilecek faizin başlangıç tarihinin işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi olması gerektiği gözetilmeksizin, geçersiz sayılan fesih tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak belirlenmesi hatalı olmuştur.
    6-5230 sayılı ... Türk Anonim Şirketinin ... Bankası Anonim Şirketine Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 11. maddesiyle, 4603 sayılı ... Bankası, ... Bankası Anonim Şirketi ve ... Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun"a tabi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak davalarda yargı harcından muafiyet getirilmiştir. Bu durumda, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalardan olan davalı ... Bankası A.Ş. anılan madde uyarınca mahkemeler nezdinde açtığı veya açacağı davalarda harçtan muaf olup, aleyhine açılmış veya açılacak davalarda yargı harçlarından muafiyeti söz konusu değildir.
    Somut olayda, eldeki davada, davalı banka harçtan muaf değildir. Mahkemece, davalının harçtan muaf olduğu kabul edilerek, bakiye karar ve ilam harcı ile davacı tarafça sarf edilen harç yargılama giderinden sorumlu tutulmaması hatalı olmuştur.
    Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi