6. Hukuk Dairesi 2021/146 E. , 2021/276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmelerinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17.09.2018 tarih, 2017/280 Esas ve 2018/3229 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 31.314,84 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17.09.2018 tarih, 2017/280 Esas ve 2018/3229 Karar sayılı ilamında; “...sözleşmede kesin vade bulunmadığı ve temerrüt ihtarı da olmadığı, ara ve kesin hakedişlerin ihtirâzi kayıtsız kesinleşip kesinleşmediği ve sözleşme dışı işlerle ilgili hakedişlere girip ihtirazî kayda gerek olmadığı ile sözleşmenin 11. maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi"ndeki düzenlemeler kesin vade niteliğinde olmayıp alacağın istenebilir olduğu tarihi gösterdiği dikkate alınarak yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan davacı yüklenicinin istirdadını istemekte haklı olduğu gecikme tazminatı ile sözleşme dışı ve fazla imalât bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği” hususu belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gerekleri kısmen yerine getirilmemiş, davacı yükleniciye iade edilmesi gereken gecikme cezası miktarı 131 gün üzerinden 25.751,09 TL olarak hesap edilmiştir. Bu sürenin 56 günlük kısmı ise hakedişlerin geç ödenmesinden kaynaklıdır.
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur (BK 101. TBK 117. madde). Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden dava açılmış ise dava tarihinde temerrüt gerçekleşir (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İBK). Yanlar arasında imzalanan 12.09.2011 tarihli sözleşmenin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11.2. maddesinde, hakediş raporlarının bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi"nde düzenlenen esaslar çerçevesinde kanuni kesintiler de yapılarak her ayın ilk beş günü içinde düzenleneceği ve idarece onaylandıktan sonra otuz gün içinde tahakkuka bağlanarak on beş gün içinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu maddeye göre hakedişlerin miktarı, düzenleneceği tarih ve onay tarihleri açıkça gösterilmediğinden kesin vade bulunduğu kabul edilemez. Bu düzenlemeyle alacağın istenebilir olması koşulları ve süresi belirlenmiş olduğundan kesin vade olarak kabulü mümkün değildir (Yargıtay 15 HD"nin 25.04.2008 gün 2007/1286 Esas 2008/2753 Karar, 18.09.2007 gün 4307-5443 Ek, 2014/4445 Esas 2014/6204 Karar, 12.06.2008 gün 2007/3866 Esas 2008/3896 Karar, 12.10.2011 gün 2011/3774 Esas 2011/5877 Karar sayılı ilâmları).
O halde mahkemece; davacı yüklenicinin istirdadını istediği gecikme tazminatı bakımından hakedişlerin geç ödenmesi nedeniyle hesaplanan 56 günlük gecikme tazminatı ile ilgili talebinin reddedilmesi, 75 günlük gecikme tazminatı bakımından istirdat talebinin kabul edilmesi gerekirken, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA temyiz peşin harcın talep halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.