Tehdit - şantaj - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4456 Esas 2020/5710 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4456
Karar No: 2020/5710
Karar Tarihi: 04.06.2020

Tehdit - şantaj - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/4456 Esas 2020/5710 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, şantaj ve tehdit suçlarından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına sadece itiraz yolunun açık olduğu belirtilmiştir. Sanığın tehdit suçundan kurulan düşme kararına yönelik temyiz incelemesi yapılmıştır. Kararda, sanığın tehdit içerikli mesajının şikayete bağlı olmayan tehdit suçu kapsamında kaldığı, bu nedenle düşme kararı verilmesinin doğru olduğu belirtilmiştir. Ancak, sanığın şantaj içerikli mesajı farklı bir tarihte gönderildiği için, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenen kanun maddeleri göz önünde bulundurularak, sanığın hukuki durumunun tekrar değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 106/1. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi ve ek fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri, ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi belirtilmiştir.
4. Ceza Dairesi         2016/4456 E.  ,  2020/5710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, şantaj
    HÜKÜMLER : Düşme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, o yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında mağdurlar ...ve ..."e yönelik şantaj suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları ile ..."e yönelik sair tehdit suçundan verilen düşme kararına yönelik temyize geldiği belirlenerek dosya görüşüldü:
    A)Sanık ... hakkında mağdurlara yönelik şantaj suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    B)Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik tehdit suçundan kurulan düşme kararına yönelik temyiz incelemesine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanık ..."ün suç tarihinde kayınpederi olan mağdur ..."ye 29/09/2013 tarihinde göndermiş olduğu mesaj içeriğinin TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayan tehdit suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden, yargılamaya devamla bir hüküm kurulması yerine, şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi,
    2-Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, sanığın eyleminin TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesine uyduğunun kabulü durumunda ise; sanığın tehdit içerikli mesajı şantaj içerikli mesaj tarihinden farklı bir tarihte gönderdiği göz önüne alınarak, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.