13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1221 Karar No: 2018/10393 Karar Tarihi: 07.11.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1221 Esas 2018/10393 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirket, davacı şirkete yemek hizmeti aldığı esnada borç bakiyesi oluştuğunu fakat ödeme yapmadığı gerekçesiyle tahsili istenen icra takibine itiraz etmiştir. Mahkeme, TTK'nın 5. maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bu tür davalarla görevli olduğunu belirtmiştir ancak davalının tacir sıfatı bulunmadığı ve asliye hukuk mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki görev ilişkisi görev usulü olduğu için davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğuna karar vermiştir. Sonuç olarak kararın bozulması istenmiş ve davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3. Maddesi mahkemeler arasındaki görev ilişkisinin görev usulü olduğunu belirtmektedir.
13. Hukuk Dairesi 2018/1221 E. , 2018/10393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalıya yemek hizmeti verdiğini, davalının şirket carisinde borç bakiyesi oluştuğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili amacıyla ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/23334 Esas sayılı dosyasından faturalar ve cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, yemek hizmetine dayalı düzenlenen fatura bedellerinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK"nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re"sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.