20. Ceza Dairesi 2019/2565 E. , 2019/7105 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/02/2016 tarihli ve 2016/82 esas, 2016/57 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/07/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli hakkında, 15/01/2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yapılan soruşturma sonucunda, 12/05/2008 tarihli, 2008/40051 soruşturma, 2008/16887 esas ve 2008/7398 sayılı iddianame ile İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi"ne TCK’nın 191/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-İzmir 5.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/10/2008 tarihli, 2008/460 esas ve 2008/1241 sayılı kararı ile; sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 24/12/2008 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce infaza başlandığı, uyarılmasına rağmen denetim planına uymaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 20/04/2010 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
4-İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli, 2010/1560 esas ve 2010/2052 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51/1.maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün, Yargıtay 10.Ceza Dairesi"nin 12/11/2014 tarihli, 2012/16120 esas ve 2014/12604 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği,
5-İzmir 36. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/12/2015 tarihli, 2015/633 esas ve 2015/716 sayılı kararı ile, sanığın 28/06/2015 tarihinde işlediği mühürde sahtecilik suçu nedeniyle TCK’nın 202/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin bildirilmesi üzerine İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nce dosyanın 2016/82 esasa kaydedilerek 6545 sayılı Kanun uyarınca uyarlama yapılması gerektiği belirtilerek duruşma açıldığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nden sanık hakkında başka bir denetimli serbestlik tedbiri kararının olup olmadığı hususunun sorulduğu,
6-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce, sanık hakkında Karşıyaka 2.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2008 tarihli ve 2008/441 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, infaz işlemelerine başlandığı, uyarılmasına rağmen, yükümlülük ihlali nedeniyle dosyanın kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğinin bildirildiği,
7-İzmir 26.Asliye Ceza Mahkemesi"nin kanun yararına bozma istemine konu 03/02/2016 tarihli, 2016/82 esas ve 2016/57 sayılı kararı ile; sanığın Kapatılan İzmir 5 Sulh Ceza Mahkemesindeki 15/01/2008 tarihindeki bu eyleminden önce Karşıyaka 2 Sulh Ceza Mahkemesi"nin 16/11/2006 tarihindeki uyuşturucu madde bulundurmak suçuyla ilgili verilen 2007/84 esas ve 2008/441 karar sayılı ilamında 08/04/2008 tarihinde sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu tedavi ve denetim kararının infazı sırasında dava konusu yapılan suçun işlenmiş olması nedeniyle bu eylemin ihlal niteliğinde olduğu, yeni bir kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, kararın 11/02/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair İzmir (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli ve 2010/1560 esas, 2010/2052 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 12/11/2014 tarihli ve 2012/16120 esas, 2014/12604 karar sayılı ilamıyla onanması sonucu kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle dosyanın yeninden ele alınarak 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince davanın düşürülmesine dair İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/02/2016 tarihli ve 2016/82 esas, 2016/67 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık ..."ın işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan dolayı İzmir (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli kararıyla 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verildiği, söz konusu kararın sanığın temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından 12/11/2014 tarihinde onandığı, her ne kadar sanık hakkındaki İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli kararından sonra, 28/06/2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun değişikliği yürürlüğe girmiş ise de, Yargıtay inceleme aşamasında söz konusu değişiklik hükmünün yürürlükte olduğu ve bu haliyle anılan kararın onandığı cihetle, dosyanın yeniden ele alınarak sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/02/2016 tarihli ve 2016/82 esas, 2016/67 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısında karar numarasının “2016/57” yerine “2016/67” olarak yazılması maddi hata kabul edilerek yapılan incelemede,
Sanık ..."ın 15/01/2008 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin İzmir (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli ve 2010/1560 esas, 2010/2052 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 12/11/2014 tarihli ve 2012/16120 esas, 2014/12604 karar sayılı ilamıyla onanması sonucu kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi ve mahkemeye bildirimde bulunması üzerine dosyanın yeninden ele alınarak 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince davanın düşürülmesine karar verildiği, İzmir (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli kararının sanığın temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından 12/11/2014 tarihinde onandığı, her ne kadar İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/12/2010 tarihli kararından sonra, 28/06/2014 tarihinde 6545 sayılı Kanun değişikliği yürürlüğe girmiş ise de, Yargıtay inceleme aşamasında söz konusu değişiklik hükmünün yürürlükte olduğu ve bu haliyle anılan kararın onandığı anlaşıldığından , mahkemece sanık hakkındaki erteli 10 ay hapis cezasına ilişkin olarak TCK’nın 51/7.maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olduğu gibi kabule göre de; 15/01/2008 tarihli eylemin, Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 08/04/2008 tarihli, 2007/84 esas ve 2008/441 karar sayılı denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenmiş olamayacağı, bu nedenle mahkemenin yeni bir kovuşturma konusu yapılamayacağına ilişkin gerekçesinin de olaya ve oluşa uygun olmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D) Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/02/2016 tarihli ve 2016/82 esas, 2016/57 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.