MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –
Dava, Kamulaştırma Kanununun 36. maddesi uyarınca davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinin 3. fıkrası hükümlerine göre on yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Karardan sonra, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih ve 2009/31 esas ve 2011/27 sayılı kararında, 5841 sayılı yasa ile 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümlenin iptaline ve iptal kararının resmi gazetede ilanına kadar yasanın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Kamulaştırılmak suretiyle yol olarak el atılan taşınmaz daha sonra yapılan kadastro tesbiti ile özel kişi adına tapuya tescil edildiğinden idarece bu tapunun iptali için her zaman dava açılabilir.
Bu nedenle taşınmazda dava konusu edilen bölümün daha önce kamulaştırma sahasında kalıp, kalmadığı mahallinde yapılacak keşif ile belirlenip, taşınmazın kamulaştırma alanında kalması halinde bu bölümün tapusunun iptali ile yol vasfı ile tapudan terkinine karar verilmek üzere hüküm HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.