13. Hukuk Dairesi 2016/29367 E. , 2018/10390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ....Rektörlüğü vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Başbakanlık ..."nün 16.06.1998 tarihli yazısı ile ... ilçesi ... Mevkiinde Spor tesisleri yapılması için 295.000 m2"lik ormanlık sahanın tashihini Orman Bakanlığı"ndan talep ettiğini, 06.07.1998 günlü bakanlık oluru ile ön izne karar verildiğini, izne konu orman sahası spor tesisleri yapılması amacıyla bakanlıkça 10.08.1998 tarihli olur ile ...’ne 49 yıl müddetle bedelsiz olarak izin verildiğini, aynı saha içinde davalı kurumun ihtiyacı için trafo binası, su kuyusu ve deposu ile, havuz ve gölet inşası için 18.2.2001 tarihinde ...lehine 49 yıl süre ile bedelli kesin izin verildiğini, ayrıca bu sahanın nasıl kullanılacağına dair 7.6.2001 tarihli taahhütname alındığını, bu sahanın yanında bulunan 610.000 m2"lik alanda kros parkuru ve spor tesisleri yapımı için yazılı müracaatta bulunulduğunu, bunun üzerine ormanlık saha sayılan 610,000 m2"lik alan bedelsiz olarak kros parkuru ve sportif aktiviteler için spor tesisleri yapılmak üzere ..."ne 49 yıl süre ile Orman Bakanlığı"nın 28.01.1999 tarihli oluru ile verildiğini, bununla ilgili de davalı idareden taahhütname alındığını, 295.000 m2 lik saha ile ilgili alınan 07.06.2001 tarihli taahhütnamede “izin-hak tesis edilen orman sahası ve üzerindeki tesisler orman bakanlığının izni olmadan başka şahıs ve kurumlara devredilemez işletmeye ve kullanmaya verilemez amacı dışında kullanılamaz” maddesinin olduğunu, bu maddeye aykırı olarak ... yasal düzenlemelere uygun olmayan şekilde kendisine tahsis edilen orman arazilerini davalı üniversiteye protokolle devrettiğini, yapılan protokol geçersiz olduğundan arazinin kullanım bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; müfettişlerce düzenlenen inceleme raporu ekinde sunulan ve ilgili kurumlardan temin edilen proje ve hak ediş belgeleri esas alınarak ve yönetmelik hükümleri 6183 sayılı yasa çerçevesinde hesaplanan idare alacağı 295.000 m2"lik alan için ... özel ödenek geliri, Ağaçlandırma özel ödenek geliri, 1998-2001 yılları arası arazi tahsis bedeli toplamı 18.124,81TL ve 31.03.2007 tarihine kadar işlemiş gecikme zammı ve KDV 106.532,58TL olmak üzere toplam 124.657,39TL ile 610.000 m2"lik alan için ağaçlandırma bedeli, ... özel ödenek geliri, ağaçlandırma özel ödenek geliri, 1997-2007 yılları arası arazi tahsis bedeli toplamı 800.310,70TL ile 31.03.2007 tarihine kadar işlenmiş gecikme zammı ve KDV 838.263,52TL olmak üzere toplam 1.638.574,42TL olduğunu, her iki alan için toplam olarak 1.763.231,81TL’nin bu miktarın 818.435,71TL"si ana para olup 31.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek gecikme faizi ve KDV"sinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 295.000 m2"lik arazi yönünden KDV dahil 7.010,93TL arazi tahsis bedeli, dava tarihine dek işlemiş olan 26.659,10TL gecikme zammı, 610.000 m2"lik arazi yönünden ise KDV dahil ağaçlandırma ve fonları bedeli olan 61.527,79TL, dava tarihine dek işlemiş 233.959,79TL gecikme zammı, 288,14TL KDV dahil arazi tahsis bedeli, dava tarihine dek işlemiş olan 336,21TL gecikme zammının davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından verilen dava dilekçesinde alacak tutarı faizi ile birlikte talep edildiği halde yukarıda açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek verilen kararda, davacının asıla alacağa ilişkin faiz talebi ile ilgili olarak olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmadan mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkemede, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını, ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472).
Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Yine HMK.nun 27.maddesinin 2. bendi c bölümünde de, hukuki dinlenilme hakkının “Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini” içerdiği açıklanarak bu husus vurgulanmıştır. Nitekim, 07.06.1976 gün ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarda yapılan hesaplama dikkate alınmak suretiyle davacının alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkeme kararında taraflarca dosyaya sunulan devir ve protokoller incelenerek alacak isteminin hangi hukuki nedenlerle kabul edildiği hususunda her hangi bir açıklama ve gerekçe bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, Yasanın aradığı anlamda ve denetime uygun gerekçeli bir kararın mevcut olmaması nedeniyle, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 5.632,00 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.