5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26723 Esas 2020/4836 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/26723
Karar No: 2020/4836
Karar Tarihi: 02.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26723 Esas 2020/4836 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Yerel mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın iadesine karar verildiği ve iade kararının nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı belirtildi. Yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı ifade edildi. Yargıtayca yapılacak denetimin bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı durumunun AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa'nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı belirtildi. Bu nedenle, yerel mahkemece verilen nakil aracının iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde bulunarak katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden itirazların reddedilmesine karar verildi. Sanık hakkındaki mahkumiyet kararı ise kovuşturma aşamasında \"etkin pişmanlık\" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği belirtildi ve sonuca göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu ortaya çıktı. Bu nedenle hüküm bozuldu ve yargılanmanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri: 5607 sayılı Kanunu'un 13, TCK'nin 54. maddeleri, 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi, 5607 sayılı Kanun’un 5. maddesi, 5320 sayılı Kanun
19. Ceza Dairesi         2019/26723 E.  ,  2020/4836 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanunu"un 13 ve TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanık hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.