Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu örnek 13 ödeme emrine karşı süresinde 28.12.2007 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Alacaklı itirazla duran takibin devamını sağlamak için itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yollarına başvurması gerekirken 8.1.2007 tarihli talebinde örnek 13 ödeme emrinde 7 günlük itiraz süresi ile 30 günlük ödeme sürelerinin yazılmadığından bahisle borçluya bu süreleri içeren yeni bir ödeme emri çıkartılması talebinde bulunmuştur. İcra müdürlüğü de alacaklının bu istemini kabul ederek borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartmış ve 21.1.2008 tarihinde de bu ödeme emri adı geçene tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak sözü edilen bu ödeme emrinin iptalini istemiştir.
Borçluya çıkarılan ödeme emrinin takip talepnamesine uygun olması zorunlu bulunmaktadır. Bir takip dosyasında borçluya tahliye ihtarlı ödeme emri çıkarıldıktan sonra icra mahkemesinde iptal edilmediği sürece ikinci kez ödeme emri çıkartılamaz. Alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ile birlikte tahliye talebinde bulunabilmesi için borçluya usulüne uygun olarak düzenlenmiş ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunludur.
Bu nedenle alacaklının öncelikle şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak usulsüz ödeme emrini iptal ettirmesi daha sonra borçluya yeniden tahliye ihtarlı ödeme emri göndermesi gerekir.
Şikayetin kabulü ile 2. kez borçluya gönderilen ödeme emrinin iptali yerine şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.