5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26357 Esas 2020/4835 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/26357
Karar No: 2020/4835
Karar Tarihi: 02.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26357 Esas 2020/4835 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Yerel mahkeme, nakilde kullanılan araç ile ilgili olarak 5607 Sayılı Kanun'un 13. maddesi ve TCK'nin 54. maddesi şartlarının gerçekleşmediği için iade kararı vermiştir. Ancak bu durumun uzun bir süreç gerektireceği ve şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı belirtilerek, Yargıtayca aracın iadesi kararının denetleneceği ifade edilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın mahkumiyeti ile ilgili olarak 7242 Sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemelerin sanık lehine olduğu, ayrıca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Kanun'un 13. ve 3/22. maddeleri, TCK'nin 54. maddesi, 7242 Sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri, 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi, ve 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi         2019/26357 E.  ,  2020/4835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanunu"un 13 ve TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanık hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.