2. Hukuk Dairesi 2016/7529 E. , 2017/1228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz Eşyası Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yoluyla; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı ile nafakalara yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07/02/2017 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesi, davacı-karşı davalı erkek vekiline 24.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükmü temyiz etmemiş olan tarafın, diğer tarafın temyizine cevabında hükme ilişkin itirazlarını bildirmesi mümkün (HUMK m. 433/2) ise de, bu yolla temyiz süresi, temyiz dilekçesinin tebliğinden başlayarak on gündür. Bu süreden sonra verilen cevap dilekçesindeki itirazların incelenmesi artık mümkün değildir. Davacı-karşı davalı vekili hükme ilişkin itirazlarını ihtiva eden temyize cevap dilekçesini yasal on günlük süreden sonra 09.03.2016 günü verdiğine göre, davacı-karşı davalının katılma yolu ile temyizi süresinde değildir. Bu sebeple davacı-karşı davalının katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Mahkemece; davalı-karşı davacının gelir getiren işte çalıştığı ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kadının asgari ücretle çalıştığı ve başkaca bir malvarlığının bulunmadığı, davalının ise otomobil yedek parça dükkanı işlettiği ve İstanbul"da bulunan sahibi olduğu konuta aylık 6.900,00 TL kredi ödemesi yaptığı, kendisine ait evde kira ödemeden oturduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücretle çalışılmakta bulunulması tek başına yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilemez (HGK"nun 1.5.2002 gün 2-397 E-339 K.-24.14.2014 gün ve 2013/2-1364 esas, 2014/1082 karar sayılı kararları). Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre
davalı-karşı davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı gerekçe ile isteğin reddi doğru görülmemiştir.
c-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönelimine (TMK m. 223. 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m.169). Mahkemece; 29.01.2015 tarihli duruşmada, davalı-karşı davacının gelir getiren işle çalışmaya başladığı gerekçesiyle 19.12.2012 tarihli ara kararı ile kadın yararına verilen tedbir nafakasının (TMK m.169) kaldırılmasına karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre tedbir nafakasının kaldırılması koşullan gerçekleşmemiştir. Bu sebeple kadın yararına verilen tedbir nafakasının kaldırılması da doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2/b), (2/c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz talebinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, duruşma için takdir olunan 1.480,00 TL vekalet ücretinin,...den alınarak ..."ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın...letilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Hanife"ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2017 (Salı)