11. Ceza Dairesi 2017/3167 E. , 2021/3226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesi;
Sanığa yüklenen 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...’nin savunmasında; 2008 yılında tekstil dükkanı açmak istediğini ve köylüsü ...’den borç para alarak Piramit Tekstil adıyla iş yeri açtığını, işler kötü gidince şirketi ...’e devrettiğini; sanık ... savunmasında; 2008-2009 yıllarında ...’ye ait tekstil firmasında kendi makineleriyle çalıştığını, şirketin muhasebecisi ...’ın kendisine 6 aylığına Piramit Tekstil adlı şirketi üzerine devredeceklerini söylediğini, noterde devir işlemi yapıldığını, şirketin gerçek sahibi olmadığını, sahte fatura düzenlendiğinden haberi olmadığını, ...’nin de köylüsü ... tarafından kandırılarak şirketin üzerine devredildiğini beyan etmesi; suça konu Vergi Tekniği Raporunda yer alan tespitlerde 2010 takvim yılı Ba-Bs form analizine göre, Piyaro Tekstil firmasından 1 belge karşılığı 30.000 TL tutarında mal alışının bulunduğu, aynı zamanda, aynı firmaya 1 belge karşılığı 30.000 TL tutarında mal satışının bulunduğuna dair tespitin yer alması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-İlgili vergi dairesinden temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını ve ismini bildirdikleri kişilere ait olduğunu söylemeleri halinde; sanıklar ve bu kişilerden temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da ismi bildirilen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
d)vergi tekniği raporunda yer alan 2010 takvim yılına ilişkin Ba-Bs analizinde aynı firmadan aynı tutarda hem mal alış hem mal satış görünmesi durumunun ilgili vergi dairesine sorularak, gerektiğinde yeniden Ba-Bs analizi yapılmasının istenmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3-Kabule göre de;
a)2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçlarına ilişkin, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin müdafinin, sanık ... ve müdafinin, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.