3. Hukuk Dairesi 2021/400 E. , 2021/4149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiraya veren ile aralarında 15/12/2014 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, depo olarak kullanılan kiralananın içerisinde ürünlerin olduğu sırada bölgede meydana gelen yağışlar nedeni ile çatısının çöktüğünü ve malzemelerin kullanılamaz hale gelerek maddi zarara uğradığını, deponun ilk yağışta çatısının çökmesinin ve ciddi hasar oluşmasının kiralananın kullanım amacına uygun olmadığının göstergesi olduğunu, delil tespiti sırasında bilirkişi raporu ile belirlenen 269.721,64TL zarar bedeli ve 3.500TL hasarlı ürünlerin imha edilme bedeli olmak üzere toplam 273.221,64TL asıl alacak ve bu alacağa işlemiş faiz üzerinden davalıya yönelik icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kiralananın kiracı davacıya temiz ve sağlam olarak teslim edildiğini, tavanın çift katlı su geçirmez ısı yalıtımlı branda ile kaplı olduğunun sözleşmeye şerh düşüldüğünü, davacının kiralananı bu şekilde teslim aldığını, bu nedenle meydana gelen hasardan ve zarardan sorumluluklarının bulunmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne, zararın meydana gelmesinde tarafların ortak kusuru bulunduğu gerekçesiyle icra takibinin 136.610,82TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda; davacı, zarar gören malların imha edildiğini belirterek 3.500TL imha işlemi için yapmış olduğu harcamanın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının, zarar gören malları imha ettiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunmadığı ve bu hali ile imha işlemini ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, ilk derece mahkemesince, davacının uğradığı zarar belirlenirken ispatlanamayan imha bedelinin bu zarara eklenmemesi gerekirken davalının imha bedelinden de sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-) Dosyada yer alan 23.03.2017 tarihli tekstil mühendisi ve mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenmiş rapor içeriğinde tekstil ve deri piyasasındaki ürünlerin mutlaka geri dönüşümü, ikinci el veya hurda halde satışının mümkün olduğu, ancak değer tespiti istenen 6.327 çift ayakkabının hasar sonrası durumlarının tespiti yapılamadığından imha gereksinimi ve bedeli hususunda net bir kanaat elde edilemediği belirtilmiştir. Bu hali ile bilirkişi raporu yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece, özellikle içinde deri tekstili ve ayakkabı sektöründen bir uzmanında yer alacağı bilirkişi heyetinden tüm dosya içeriği ve özellikle zarar gören mallara ait fotoğraflar üzerinde ayrıntılı inceleme yapılmak suretiyle zarar gördüğü belirtilen ürünlerin ikici el satışından veya hurda olarak kullanımından (geri dönüşümünden) bedel elde edilip edilemeyeceği hususunun da belirlenip tazminat miktarı konusunda düzenlenecek olan rapor sonucunda uyuşmazlığın çözümü gerekirken eksik inceleme neticesinde hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı lehine BOZULMASINA, 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 14/04/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.