Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11422
Karar No: 2019/8353
Karar Tarihi: 26.11.2019

Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11422 Esas 2019/8353 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, vergi incelemesi yapılması için iş yerlerine çıkarılan tebligatın hukuki geçerliliğinin olup olmadığına ilişkin bir tespitin varlığına bağlı olarak sanıkların beraatine karar verilmesi veya sanıkların hukuki durumlarının tam olarak araştırılmadan hüküm kurulmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, suç tarihinde sanıkın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir kararın olması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının doğurduğu sonuçlar nedeniyle kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı anlamına geldiği için, suç tarihi itibarıyla sanığa hüküm kurulması gerekti. Kararda ayrıca, cezaların alt ve üst sınırları, suçlu kişinin durumu ve kamu yararı gibi etkenler dikkate alınarak belirlenmelidir. Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/11422 E.  ,  2019/8353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat
    Sanık ... hakkında: Mahkumiyet

    1) 213 sayılı Yasanın 139. maddesinde yazılı istisnalardan birinin bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin iş yerinde yapılması gerektiği, defter ve belgelerin ibraz edilmesi için çıkarılan tebligatın iş yerinde şirket çalışanına 08.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği, iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespitin bulunduğunun anlaşılması halinde ise; sanıklardan ...’ın 13.06.2008 tarihinde hissesini devretmesine karşın temsil yetkisinin devam edip etmediğinin araştırılmadığı anlaşılmakla; bu hususun tespitinden sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hükümler kurulması,
    2) Kabule göre de;
    a) Suç tarihi itibarıyla sanık ...’ın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarihli ve 346-25 esas ve karar sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra 18.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetilmeden; alt sınırdan ceza tayin edilen ve bir daha suç işlemeyeceği kanaati oluşması nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasına karar verildiği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b) Hükmolunan erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden, sanık... hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi