Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10545
Karar No: 2019/4987
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10545 Esas 2019/4987 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10545 E.  ,  2019/4987 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili,davalı ...’un sürücüsü olduğu bisikletle davacıların desteği ...’e çarpması sonucunda hayatını kaybettiğini, davalı ... da yolun aydınlatılmamasından sorumlu olduğunu belirterek, desteğin eşi için 1.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminat, ... için 4.000,00 TL manevi tazminat, ... için 4.000,00 TL manevi tazminat, ... için 4.000,00 TL manevi tazminat, ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini 73.836,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; açılan davanın davalı ... yönünden reddine,(herhangi birr kusur izafe edilmediği için),açılan davanın davalı ... yönünden kısmen kabulü ile; 73.836,00-TL maddi tazminatın 19/05/2010 tarihinden

    itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine, 3.000,00-TL manevi tazminatın 19/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine, 2.000,00-TL manevi tazminatın 19/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine, 2.000,00-TL manevi tazminatın 19/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine,2.000,00-TL manevi tazminatın 19/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine, 2.000,00-TL manevi tazminatın 19/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınıp davacı ...’e ödenmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı Hakan Koç tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
    Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 9. maddesinde, fiil ehliyetine sahip olan kimsenin, kendi fiilleriyle hak edinebileceği ve borç altına girebileceği, 10. maddesinde, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin

    fiil ehliyetinin bulunduğu, 13. maddesinde, yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkesin, bu Kanuna göre ayırt etme gücünün bulunduğu, 14. maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetine sahip olmadıkları, 16. maddesinde, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri belirtilmiştir.
    Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesinde, medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu, 51. maddesinde, dava ehliyetinin, medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanların davada yasal temsilcileri tarafından temsil edileceği, TMK 335.maddesinde,ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altında olacağı,yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamayacağı, 114. maddesinde, tarafların dava ehliyetine sahip olmaları, dava koşulları arasında sayılmış, 115. maddesinde, mahkemenin, dava koşullarının var olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava koşulu eksikliğini belirleyen mahkemenin davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, eksikliğin giderilmesi olanaklı ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik giderilmemişse davayı usulden reddedeceği bildirilmiştir.
    Buna göre, kişinin kendisi tarafından veya yetkili kılacağı temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usûl işlemlerini yapabilme yeteneği olarak tanımlanan dava ehliyeti, medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekil olup ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar kural olarak dava ehliyetine sahip olmadıklarından davada yasal temsilcileri tarafından temsil edilmeleri gerekmektedir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin niteliği ile 6100 sayılı HMK"nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup, mahkemece re’sen göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olayda, davalı Hakan Koç yargılama sırasında reşit değildir ve tüm tebligatlar davalı küçük ...’a yapılmıştır. Buna göre, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda husumetin davalı küçük Hakan Koç’un velisi yani anne ve babasına yöneltilmesi gerekirken davalı küçüğe karşı

    yöneltilerek hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hakan Koç’un temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi