Esas No: 2021/3653
Karar No: 2022/129
Karar Tarihi: 24.01.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3653 Esas 2022/129 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3653 E. , 2022/129 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3653
Karar No : 2022/129
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 29/09/2021 tarih ve E:2019/21497, K:2021/10344 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Rize İli, Güneysu İlçesi, …Mahallesinde bulunan taşınmazların, yapımı planlanan millet bahçesi projesinin uygulamaya geçirilmesi amacıyla Güneysu Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/11/2019 tarih ve 1752 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, …ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 29/09/2021 tarih ve E:2019/21497, K:2021/10344 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta, davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmasının gerektiği,
Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile, yapımı planlanan millet bahçesi projesi kapsamında bulunan toplam 33.750,00 m² büyüklüğünde 35 adet taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiği, bu taşınmazlar arasındaki davacıya ait taşınmazın üzerinde kuru çay imalat fabrikasının bulunduğunun görüldüğü,
Söz konusu alanın fiziksel koşullar yönünden sağlıksız yapılaşma alanı niteliğinde bulunduğu, alandaki yapı varlığının genellikle üçüncü sınıf yapı ve hatta basit inşaat grubundan oluştuğundan yapı kalitesinin çok düşük ve sorunlu olduğu, davacı Şirkete ait çay fabrikasının ilçe merkezinin ortasında ve konut alanlarının içinde kalmasından dolayı çevre sağlığı açısından problemler barındırdığı, söz konusu alanda bulunan basit inşaat tarzındaki tek katlı yapıların kent estetiği ve çevre düzeni yönünden kirlilik oluşturduğu, bahse konu alanın önemli bir kısmında mülkiyet sorunları nedeniyle düzenli yapılaşmanın gerçekleşmediği ve metruk bir alan görünümü taşıdığı, öncelikle normal kamulaştırma usulü uygulandığı takdirde bütüncül bir biçimde karşılanması gereken bir kamu hizmetinin gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağı, millet bahçesi projesinin, yöre halkını doğa ile buluşturma, rekreaktif gereksinimlerini karşılama, kentsel yaşam kalitesinin arttırılması, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere eğlence, dinlenme, piknik alanı ihtiyaçlarının birarada karşılanabilmesi amacını taşıdığı da dikkate alındığında, yapılmasında kamu yararının bulunduğu,
Öte yandan, Dairelerinin 16/12/2019 tarih ve E:2019/21497 sayılı ile 06/05/2020 tarih ve E:2019/21497 sayılı ara kararları ile taraflara ve ilgili idarelere, acele kamulaştırılmasına karar verilen söz konusu taşınmazlardan her biri için acelelik durumuna gerekçe teşkil edecek herhangi bir somut nitelikte tespit yapılıp yapılmadığı, dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ve millet bahçesi projesine karşı dava açılıp açılmadığı, 2942 sayılı Kanun'un 8. maddesinde öngörülen satın alma usulünün uygulanıp uygulanmadığı, bahse konu alanda kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ile riskli alan ilanları yapılıp yapılmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. ve 27. maddeleri kapsamında mezkur taşınmaza acele el konulmasına ve kamulaştırılmasına yönelik olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde acele el koyma ve bedel tespit ve tescil davaları açılıp açılmadığı hususları sorularak, konuya ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği,
Bu ara kararlarına taraflarca verilen yanıtlarda, dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle Güneysu Belediye Başkanlığına karşı …İdare Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında dava açıldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planında da anılan taşınmazın rekreasyon alanında (millet bahçesi) kaldığı, anılan imar planına karşı dava açılmadığı, söz konusu alanda kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ile riskli alan ilanı yapılmadığı, millet bahçesi projesine ilişkin TOKİ ile Güneysu Belediye Başkanlığı arasında 06/03/2020 tarihli Protokol imzalandığı, …Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih ve E:…D.İş, K:…sayılı kararıyla söz konusu taşınmaza acele el konulmasına karar verildiğinin belirtildiği,
Diğer taraftan, dava konusu taşınmazı da kapsayan alana ilişkin Güneysu Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliği ile bu alanda millet bahçesi projesinin uygulamaya geçirilmesi amacıyla acele kamulaştırma kararı alınabilmesi için başvuru yapılması kararı alınmasına ilişkin …tarih ve …sayılı Güneysu Belediye Meclisi kararının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, anılan karara yapılan itirazın ise, …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve YD İtiraz No: …sayılı kararıyla reddedildiği,
Bu durumda, proje alanının afet anında kentin toplanma alanı olarak kullanılmasının amaçlandığı, olağan kamulaştırma usulü uygulandığı takdirde sürecin uzayacağı, olası afet durumunda, mevcut durumun risk oluşturacağı, bölge bütününde işlem tesisinin zorunlu olduğu, bahse konu alanda ikamet eden vatandaşlar için yapılmak istenen millet bahçesi projesinde yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen gerekçeyle kamu yararının da bulunduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda, projenin bütünselliği kapsamında, dava konusu projenin bir an önce tamamlanmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin amacının doğal afete karşı tedbir almak olmadığı, millet bahçesi yapımının mevzuatta acele kamulaştırma sebebi olarak düzenlenmediği, alanda sağlıksız yapılaşmaların bulunduğu belirtilmekteyse de ilgili idaresinde alanda bugüne kadar yapılmış herhangi bir tespitin bulunmadığı, satın alma usulünün uygulanmadığı, bahse konu alanın Türkiye'nin doğal yeşili en bol bölgesi olduğu, yeşil alanın azlığından şikayet eden tek bir kişinin dahi bulunmadığı, yapay yeşil alan niteliğindeki millet bahçesi oluşturulmasına yönelik vatandaşların bir talebinin bulunmadığı, Güneyse gibi küçük bir ilçeye millet bahçesi yapılmaması gerektiği, bu nedenle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Acele kamulaştırmayı (olağan kamulaştırma prosedüründen ayrılınmasını) gerekli kılacak somut sebeplerin davalı idarece ortaya konulamadığı görüldüğünden, davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozularak, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının,…ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması",
sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 29/09/2021 tarih ve E:2019/21497, K:2021/10344 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/01/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Anayasa'nın 13. maddesinde, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir" kuralı; 35. maddesinde ise, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir." kuralı yer almaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinde, "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak kanunla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.
Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu'nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de, kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin, maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerektiği açıktır.
Nitekim, anılan maddenin gerekçesinde de, acele ve istisnai hallerde, Kanunun önceki hükümlerine uyulması çeşitli sakıncalar yaratabileceği gibi, kamunun büyük zararlara uğramasının da muhtemel olabileceği belirtilerek, maddede belirtilen şartların varlığına bağlı olarak kıymet takdiri dışındaki bazı kanuni işlemler sonraya bırakılarak, maddede öngörülen süre ve şekilde taşınmaza el konulması düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, kamu yararının gerekli kıldığı durumlarda, kamulaştırmanın 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca gerçekleştirilebilmesi için, yukarıda da açıklandığı üzere acele kamulaştırmanın özel ve istisnai koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Rize İli, Güneysu İlçesi, Ulucami Mahallesinde bulunan taşınmazların, yapımı planlanan millet bahçesi projesi kapsamında, yöre halkını doğa ile buluşturma, rekreaktif gereksinimlerini karşılama, kentsel yaşam kalitesinin arttırılması, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere eğlence, dinlenme, piknik alanı ihtiyaçlarının bir arada karşılanabilmesi amacıyla kamulaştırılacağı, normal kamulaştırma prosedürünün uzun sürmesi nedeniyle, bahsi geçen projenin öngörülen sürede bitirilebilmesi için taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının alındığı anlaşılmaktadır.
Güneysu Belediyesince hazırlanan gerekçe raporunda; söz konusu alanın fiziksel koşullar yönünden sağlıksız yapılaşma alanı niteliğinde bulunduğu, alandaki yapı varlığının genellikle üçüncü sınıf yapı ve hatta basit inşaat grubundan oluştuğundan yapı kalitesinin çok düşük ve sorunlu olduğu, davacı şirkete ait çay fabrikasının ilçe merkezinin ortasında ve konut alanlarının içinde kalmasından dolayı çevre sağlığı açısından problemler barındırdığı, söz konusu alanda bulunan basit inşaat tarzındaki tek katlı yapıların kent estetiği ve çevre düzeni yönünden kirlilik oluşturduğu, bahse konu alanın önemli bir kısmında mülkiyet sorunları nedeniyle düzenli yapılaşmanın gerçekleşmediği ve metruk bir alan görünümü taşıdığı, öncelikle normal kamulaştırma usulü uygulandığı takdirde bütüncül bir biçimde karşılanması gereken bir kamu hizmetinin gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağı belirtilmekte ise de, millet bahçesi projesi kapsamındaki taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların risk teşkil ettiğine ya da çevre düzeni ve yapı kalitesi yönlerinden sağlıksız nitelik taşıdığına yönelik 3194 sayılı İmar Kanunu ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılmış herhangi bir tespit bulunmadığı gibi dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ortaya konulmadığı, acelelik halinin, özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması gereken kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin de açıklanmadığı görülmektedir.
Bu durumda, acele kamulaştırmaya ilişkin olarak 2942 sayılı Kanun'da aranan özel ve istisnai koşullar bulunmadan ve idarelerce ortaya konulmadan, salt belirtilen nedenlerle acele kamulaştırma yapılması hukuken olanaklı değildir.
Bu itibarla, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında hukuka uyarlık bulunmamamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararının bozularak, acele kamulaştırmaya ilişkin dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının, …ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.