14. Hukuk Dairesi 2016/9731 E. , 2019/7048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/09/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili, davalı ... ve dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davacı alacaklının icra takibi başlattığını ve icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini belirterek; 35 ada 33 parsel, 145 ada 34 parsel, 368 ada 16 parsel, 368 ada 34 parsel ve 562 ada 32 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ..., 145 ada 34 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma işlemi yapıldığını ancak tapu malikleri devir işlemlerini gerçekleştirmediğinden kamulaştırma bedelinin taraflara ödenemediğini belirtmiştir.
Davalılardan ... 11.07.2014 tarihli dilekçesinde, 35 ada 33 parsel sayılı taşınmaza yönelik muhtesat iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili, davalı ... ve ... temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, dava konusu 145 ada 264 (145 ada 34 parselin kamulaştırma nedeniyle ifraz edilmesiyle oluşan parsel), 368 ada 16 parsel, 368 ada 34 parsel ve 562 ada 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Dava konusu 145 ada 265 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Dava konusu taşınmazda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; dava konusu 145 ada 265 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırılmış olmakla 4721 sayılı Kanunun 705. maddesinin ikinci fıkrası gereğince mülkiyeti tescile gerek kalmaksızın Karayolları Genel Müdürlüğüne geçmiş olmasına rağmen tapuda tescil işlemi yapılmadığı gerekçesiyle satışına karar verilmesi doğru değildir.
3) Dava konusu 35 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Dava konusu 35 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulurken muhtesat sahibine, arsa payı (%44,50) ve muhtesat oranı (%11) birlikte hesaplanarak satış bedelinin % 55,50’sinin ödenmesine karar verilmiş olmasına rağmen, kalan miktar arsa payından (%44,50) muhtesat sahibine yeniden pay verilmesi suretiyle satış bedelinin dağıtılması, tapu payı kadar fazladan satış bedeli dağıtılmasına sebep olduğundan doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin dava konusu 145 ada 264, 368 ada 16 parsel, 368 ada 34 parsel ve 562 ada 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINA; (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 145 ada 265 parsel ve 35 ada 33 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parseller yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 24.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.