23. Hukuk Dairesi 2015/2392 E. , 2017/918 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 07.05.1980 tarihinde 41.000,00 TL ödeme yaparak 400 m² arsaya tekabül eden ortaklık hissesini satın alarak kooperatife üye olduğunu ve bu tarihten itibaren ortaklık vecibelerini yerine getirdiğini, ancak 09.03.1985 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde ortak olarak görünmesine rağmen, 23.11.1985 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde yer almadığını, kendilerine de ihraç kararı ile ilgili olarak bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, kooperatif üyeliğinin tespitini, ihraç kararı verilmiş olması halinde yasaya aykırı bu kararın iptali ve ortaklık sıfatından doğan hak ve alacaklarının ihraç tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 1980 yılında kooperatife üye olduğunu, giriş ücretini dahi tamamlayamadığından 12.04.1985 tarihinde üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararından sonraki 27 yıl süresince kooperatifle hiç bir irtibata geçmeyen davacı yönünden verilen ihraç kararının usulüne uygun şekilde kendisine tebliğ edilememiş olması halinde dahi kesinleşmiş olduğunu, talep edebilecekleri haklara ilişkin olarak 1985 yılı bilançosunun kesinleştiği tarihten itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.06.2013 tarih ve 3864 E.,4212 K. sayılı ilamıyla; davalı kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, davacının ihraç kararının alındığı 12.04.1985 tarihinden, davanın açıldığı 14.08.2012 tarihine kadar kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, anasözleşme uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, kooperatif ile bağlantı kurup kurmadığı, sonuç olarak davacının talebinin TMK"nın 2. maddesine uygun olup olmadığı ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması, davacı vekilin çıkma payına ilişkin alacak istemine yönelik temyiz itirazları yönünden ise; davacının, üyeliğin tespiti, ihraç kararı verilmiş olması halinde bu kararın iptali istemi ile ilgili açtığı işbu dava kesinleşmeden, ortaklığının sona ermesine bağlı bir talep niteliğindeki çıkma payı alacağına ilişkin diğer istemin esasına girilemeyeceğinden bu taleple ile ilgili davasının tefrik edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olduğu, aidat toplanmasına ilişkin genel kurulda karar alınmış olduğu, davacının aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve davacı tarafın talebinin TMK"nın 2. maddesi kapsamında uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.