Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11668
Karar No: 2022/11371
Karar Tarihi: 06.10.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/11668 Esas 2022/11371 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/11668 E.  ,  2022/11371 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin varlıklarına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) kayyım olarak atandığını, davalı Bakanlığın 70 işçi çalışmakta olduğundan bahisle 37'sinin diğer davalı Sendikanın üyesi olduğu belirtilerek diğer davalı Sendika lehine 09.09.2019 tarihinde yetki tespiti belgesi düzenlediğini, müvekkili Şirketin birden fazla işyerinin olduğunu, hangi işyeri için tespit yapıldığının belirtilmediğini, ayrıca müvekkili Şirketin davalı Sendikanın işkolunda (taşıma) faaliyet gösteren bir işyeri olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle 09.09.2019 tarihli ve 2251463 sayılı yetki tespiti işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Bakanlığın yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimlerini esas aldığını, davalı Sendikanın 09.09.2019 tarihi itibarıyla yetki tespit başvurusu üzerine yapılan incelemede; işverene ait 5 işyerinde çalışan toplam işçi sayısının 70, ... Taşıma ... Sendikasının başvuru tarihi itibarıyla üye kayıt sayısının ise 37 olduğunun tespit edilerek 13.09.2019 tarihli ve 2251463 sayılı kararla olumlu yetki tespiti kararı verildiğini, yetki tespitinin işletme düzeyinde yapıldığını, ayrıca işverenin işkolunun tespiti için bir başvurusunun olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    2. Davalı ... Taşıma ... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinde öngörülen prosedüre uyulmadan ve hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, bu nedenle öncelikle usulden reddi gerektiğini, esas yönünden de Sendikanın yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla üye çoğunluğuna sahip olduğunu, davacı Şirkette çalışan 70 işçinin 37'sinin müvekkili Sendikanın üyesi olduğunu, davacının Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapmasını engellemek amacıyla hareket ettiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...
    Davacı işyerinin yetki tespitinden önce itiraz konusu birimin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmadığından, tespite konu işyerlerinin nakliye işkolunda olmadığı yönündeki itirazının yetki tespit davalarında bekletici sorun sayılamayacağı, Davacı işyerinde işletme toplu ... sözleşmesinin uygulanması ve %40 çoğunluğun dikkate alınması gerektiği, yetki tespitinde işletme toplu ... sözleşmesi hususunda yetki tespitinin yapıldığı, Davacı işyerinde işletme toplu ... sözleşmesinin uygulanması ve %40 çoğunluğun dikkate alınması gerektiği, davalı sendikanın yetki tespit talebi tarihinde davalı işyerinde çalışan işçi sayısı 70 olup, sendikalı işçi sayısı 38 olduğundan, davalı sendikanın %40 çoğunluğu sağlamış durumda olduğu kayıtlarla sabit bulunduğundan ...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirketin değişik bölgelerde birden fazla işyerinin olması nedeniyle öncelikle hangi işyeri için tespit yapıldığına dair bilgi içermeyen işlemin iptali gerektiğini, davalı Sendikanın işkolunda (taşıma) faaliyet gösteren bir işyeri bulunmadığını, davacı Şirketin faaliyet göstermekte olduğu işyerlerinde öncelikli olarak işkolu tespiti yapılmadan yetki tespiti incelemesi yapıldığını, yetki tespitinin işletme düzeyinde yapılması gerekirken işyeri olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, esas taşıma merkezinin Şirketin genel müdürlüğü olup bilirkişi kök raporunda bahsi geçen birimlerin bağlı işyeri olduğunu, bu nedenle işletmenin ayrı bir işyeri olarak değerlendirilmesinin eksik ve hatalı olduğunu, genel müdürlüğün bulunduğu Şirket merkezinin bağlı işyeri olup oranın %40 değil, %50+ 1 olarak aranması gerektiğini, davacı Şirketin asıl işinin gıda sektörüne ilişkin olup fer'î nitelikte olan ham madde ve mamul maddelerin taşınmasının yalnızca Şirket ürünlerine ilişkin olduğunu, Şirketin lojistik ürün hizmetinin olmadığını, kendi ürettiği ürünleri lojistik firmasına taşıttığını, bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    “...
    Tüm dosya kapsamına, özellikle davalı Bakanlık'ın yetki tespitine ilişkin belgelerine ve SGK kayıtlarına göre; davacı şirketin süresi içinde itiraz dilekçesini kaydettirip eldeki davayı açtığı, yetki tespitinden önce işkolu değişikliği tespitinde veya itirazında bulunmadığı nazara alındığında, mevcut dönem yetki sürecinde bu itirazın dikkate alınamayacağı, Bakanlık tarafından davacı şirketin taşımacılık işkolunda faaliyet gösteren beş işyerine dair işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi şartlarının değerlendirildiği ve yetki tespit başvuru tarihi olan 09/09/2019 itibariyle toplam 70 çalışanın 38'inin davalı sendikaya üye olduğunun tespit edildiği, (raporda üye kayıt fişlerinin temin edilmediği belirtilen 3 işçi dışarıda tutulsa dahi) işletme toplu ... sözleşmesi için aranan % 40 çoğunluğun sağlanmış olduğu, bu haliyle, davalı Bakanlık'ın olumlu yetki tespitine ilişkin işleminde bir hata bulunmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
    ...” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili, dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
    2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
    “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
    “(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
    (2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
    (3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
    (4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
    (5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
    Şeklindedir.
    4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    3. Son olarak belirtmek gerekir ki somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi