....

Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile diğer giderlerin 506 sayılı Yasanın 10. ve 26. maddeler uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Kurumca; sigortalıya ya da onun ölümü halinde haksahiplerine bağlanan gelirlerin rücuan ödetilmesine ilişkin davalar; yasal koşullar gerçekleştiğinde, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkıdır. Davanın yasal dayanağını oluşturan düzenlemelerden 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi, kusura dayalı olmayan bir sorumluluk durumunu işveren yönünden düzenlemekte olup, aynı yasanın 26. maddesine göre uygulama önceliğine sahiptir. Bu nedenle bu maddenin sorumluluk koşullarının işveren açısından gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesindeki zorunluluk yanında, işveren ve üçüncü şahıs açısından 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde öngörülen kusura dayalı sorumluluk hallerinin de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki kuralların irdelendiği bilirkişi incelemesi suretiyle tespiti zorunludur. Ayrıca belirlenecek kusur durumunun işverenin 10. maddeye dayalı tazmin yükümlüğüne etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davalılar ... ve ..."in, sigortalının işvereni veya işveren vekili konumlarında bulunmayıp, üçüncü kişi kapsamında oldukları, davanın teselsüle dayalı olarak açılmadığı da gözetildiğinde, sadece hükme esas alınan kusur dağılımında kendilerine izafe edilen kusur oranları dikkate alınarak sorumluluklarının belirlenmesi gereği dikkate alınmalıdır. Yapılacak değerlendirmede, davalı işveren ... yönünden, 10. madde ile ilgili olarak davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu saklı tutulmalıdır.
./..

-2-

O halde, davacı Kurum ve davalılar ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılar ... ve ..."e iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



....