11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11293 Karar No: 2019/8343 Karar Tarihi: 26.11.2019
Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11293 Esas 2019/8343 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, bir kişinin defter ve belgeleri gizleme suçundan mahkum edildiği belirtilmektedir. Suçun, vergi incelemesi yapmakla görevli kişilere belgelerin ibraz edilmemesi sonucu ortaya çıktığı ifade edilirken, defter ve belgelerin saklama sorumluluğunun mükellef olan sanığa ait olduğu ve bunların 5 yıl saklanması ve gerektiğinde ibraz edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Sanığın, noter tasdik kaydı ile sabit olan 2009 yılı işletme defteri ve alış-satış faturaları istendiğinde sadece belli bir kısmını ibraz ettiği ve geri kalanlarını yok ettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, defter ve belgeleri gizleme suçunun tüm unsurları ile oluştuğu belirtilmektedir. TCK'nin 53. maddesi de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir ve bu maddenin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kararda ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253. maddesi ile defter ve belgelerin saklama süresi ve ibraz edilme zorunluluğu hakkında bilgi verilmektedir.
11. Ceza Dairesi 2016/11293 E. , 2019/8343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; somut olayda da; sanıktan, varlığı sabit noter tadiki ile sabit olan 2009 yılı işletme defteri ile alış ve satış faturalarının, 10.09.2013 tarihli yazı ile istenildiği; sanık tarafından vergi dairesinde imzalanmış, 08.12.2010 tarihli tutanaktan, sanığın işini terk etmesi üzerine, A-1101-1107 numaralı, sonuncusu 27.09.2009 tarihinde düzenlenmiş 7 adet satış faturası dışında kalan faturaların kesilerek imha edildiğinin, anlaşılması karşısında, düzenlendiği sabit olan 7 adet satış faturası ile diğer defter ve belgelerin, işini terk eden sanık tarafından 5 yıl süreyle saklanması gerektiği, bu sorumluluğun muhasebeciye devredilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, defter ve belgeleri gizleme suçunun tüm unsurları itibarıyla oluştuğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamada toplanan deliller, gerekçeli kararda gösterilip, tartışılarak, yüklenen suçun sübutu kabul, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz nedenlerinin reddiyle, hükmün ONANMASINA, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.