3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13713 Karar No: 2019/16651 Karar Tarihi: 23.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13713 Esas 2019/16651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, basit yaralama suçundan mahkum edilmiş ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Sanığın adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine İstanbul Anadolu (Kapatılan) 31. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma istemi ile Yargıtay'a gönderilmiştir. Yapılan incelemede, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesinde hata yapıldığı ve adli sicil kaydı silme işleminin mahkemenin görevi olmadığı belirlenmiştir. İstanbul Anadolu (Kapatılan) 31. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı kanun yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 86/3-a, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6 ve 309, Adli Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/13713 E. , 2019/16651 K.
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/3-a maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Pendik 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.04.2008 tarihli ve 2007/1046 Esas, 2008/284 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile anılan mahkumiyet kaydının hükümlünün adli sicil arşiv kaydından silinmesine ilişkin İstanbul Anadolu (Kapatılan) 31. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.05.2018 tarihli ve 2007/142 Esas, 2008/66 Karar sayılı ek kararına kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.07.2019 tarihli ve 2019/8710 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2019 tarihli ve 2019/72339 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 1) Sanık hakkında Pendik 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.04.2018 tarihli ve 2007/1046 Esas, 2008/284 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve denetim süresinin sonunda ancak 5271 sayılı Kanun"un 231/10-11. madde ve fıkraları hükümleri gereğince verilecek karara göre işlem yapılabileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, 2) Kabul ve uygulamaya göre de, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesine 6290 sayılı Kanun ile eklenen üçüncü fıkra uyarınca 11.04.2012 tarihinden itibaren bu tür kayıtların, şartları oluştuğu takdirde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından silinebileceği nazara alındığında, bu hususta mahkemelerin görevli olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkındaki İstanbul Anadolu (Kapatılan) 31. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.05.2018 tarihli ve 2007/142 Esas, 2008/66 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.