14. Hukuk Dairesi 2018/5264 E. , 2019/7044 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/06/2011 gününde verilen dilekçe ile mera parseline elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, mera parseli olan 1910 ve 1911 parsel sayılı taşınmazlara davalının bina yapmak ve ağaç dikmek sureti ile elattığını ileri sürerek meraya elatmanın önlenmesini, kal, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı 1972 yılında köy tüzel kişiliğinden satın almış olan Mehmet Zeki Öztürk’ten satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 1910 ve 1911 sayılı mera vasfındaki taşınmazlara elatmasının önlenmesine, taşınmazın üzerinde yapılı olan yapıların ve dikili ağaçların kal’ine, toplam 6.289,81TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).
Somut olayda; mahkemece, davalının, mera parsellerine haksız olarak ev yapmak ve ağaç dikmek sureti ile el attığı tespit edilerek davanın kabulü ile, 1910 ve 1911 sayılı mera vasfındaki taşınmazlara elatmanın önlenmesine, taşınmazın üzerinde yapılı olan yapıların ve dikili ağaçların kal’ine, karar verilmiş ise de; davalı tarafından haksız olarak el atılması nedeni ile kal’ine karar verilen yerler ayrı ayrı gösterilmek sureti ile infaza elverişli hüküm kurulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak davalı tarafından haksız olarak el atılan yerlerin ölçülerinin ve koordinatlarının belirlenip, krokisinde harflendirilmesinin istenmesi, hükümde haksız elatma nedeni ile kal’ine karar verilen yerlerin ayrı ayrı gösterilerek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekir.
İzah edilen nedenlerle infazı kabil olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.