Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8606
Karar No: 2019/4735
Karar Tarihi: 03.04.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/8606 Esas 2019/4735 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kararda, suça sürüklenen bir çocuk hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükümleri verildiği belirtiliyor. İlk suça sürüklenen çocuk hakkındaki mala zarar verme suçlarından verilen para cezalarının temyiz edilemeyeceği ve avukatının temyiz talebinin reddedildiği ifade ediliyor. İkinci suça sürüklenen çocuk hakkında ise hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin usul ve kanuna uygunluk taşıdığı ve avukatının temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği belirtiliyor. Son olarak, hırsızlık suçuna konu olan malın değerinin az olmasına göre cezada indirim yapılması gerektiği ancak bu indirim yapılmadığı için kararın bozulduğu ifade ediliyor.
Kanun maddeleri:
- 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un ek 2. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesi ve 145. maddesi
- TCK'nın 3. maddesi
17. Ceza Dairesi         2018/8606 E.  ,  2019/4735 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    1)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ... ve ...’a yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 660,00 TL ve 1.320,00 TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türleri ve miktarları itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ...’a yönelik hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    3)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    13.12.2016 tarihli, 2013/482 Esas, 2016/1242 Karar sayılı Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında da ifade edildiği gibi, iştirak halinde işlenmesi durumunda, bunlardan birisi veya birkaçı iade veya tazmin yükümlülüğü yerine getirirse, diğer suç ortakları bu yerine getirmeye karşı çıkmadıkları takdirde o kimselerde, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanırlar. Somut olayda, müşteki zararının diğer dosyada yaşı büyük sanık tarafından karşılandığını beyan ettiği anlaşılmakla, eyleme iştirak eden suça sürüklenen çocuk ..."in de ikrarda bulunup, etkin pişmanlığa karşı duruş sergilemediğinin anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılarak, hakkında 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesinin uygulanması yerinde görüldüğünden, tebliğname de bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise;
    Suça sürüklenen çocuk ..., olay tarihinde mağdurun iş yerine girerek içeriden 15-20 TL para ve kulaklığını çaldığının anlaşılması karşısında; suça konu kulaklığın değer tespiti yapılarak, suça sürüklenen çocuk ... hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde 5237 sayılı TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi