2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18054 Karar No: 2017/1216
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/18054 Esas 2017/1216 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/18054 E. , 2017/1216 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.02.2017 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının süresinde vermiş olduğu delil listesinde bildirdiği tanık ... dinlenilmeden karar verilmiştir. Davalı bildirdiği tanığının dinlenilmesinden açıkça vazgeçmemiştir. Öyleyse, dayandığı olgu ve vakıaları kanıtlama konusunda davalıya imkan tanınması, "Adil yargılama hakkını içeren" hukuki dinlenilme hakkının bir gereğidir (HMK m.27). Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240. ve devamı maddeleri gereğince davalı tanığı ... da dinlenilerek, dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Velayeti dava konusu olan ortak çocuklar Seda 01.09.2002, Yiğit ise 10.04.2006 doğumlu olup dava tarihi itibariyle idrak çağındadırlar. Ortak çocuklar kendilerini yakından ilgilendiren velayet konusunda mahkemece dinlenilmemiş, görüşlerine başvurulmamıştır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocukların adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşlerini ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarlarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettikleri görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Bu itibarla; idrak çağındaki çocukların mahkemece bizzat görüşlerine başvurulması ve velayetle ilgili tercihlerinin sorularak tüm deliller birlikte değerlendirilip velayet hakkında sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, çocukların sosyal inceleme sırasında uzman bilirkişiye verdikleri beyanla yetinilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2017 (Salı)