23. Hukuk Dairesi 2015/3985 E. , 2017/913 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 15.01.2015 gün ve 2014/3397 Esas, 2015/187 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, davalı kooperatif ile imzaladıkları 27.10.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca mülkiyeti kooperatife ait ...İlçesi 46161 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine A-B-C-D bloklardan oluşan toplam 104 adet daire yapımını üstlendiğini, inşaatlar belirli bir aşamaya getirildikten sonra davalı kooperatifin kendisini vekâletten azlederek 13.11.2003 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, feshin hiçbir haklı nedene dayanmadığını ileri sürerek, tespit raporuna göre inşaatların yapım bedeli karşılığı şimdilik 500.000,00 TL ile kazanç kaybı, malzeme bedeli, şantiye elektriği için yapılan masraf ve şantiye binası bedeli olmak üzere toplam 564.971,51 TL"nin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, bozma ilamından sonra 09.08.2012 tarihli dilekçesiyle talebini 1.385.585,00 TL"ye artırmıştır.
Asıl davada davalı kooperatif vekili, davacı temerrüde düştüğünden feshin haklı nedenlere dayandığını, sözleşmedeki ifa süresi 30.11.2002 tarihinde sona erdiği halde 18.12.2002 tarihinde yaptırılan tespite göre inşaatların %45,5 seviyesinde bulunduğunu savunarak, asıl davanın reddini, birleşen davasında ise feshin haklı nedenlere dayandığının tespiti ile yüklenicinin üçüncü kişilere satmış olduğu daireler nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak şimdilik 2.000,00 TL"nin tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulü ile kooperatifin taraflar arasındaki inşaat sözleşmesini haklı olarak feshettiğinin tespiti ile 2.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalı yükleniciden tahsiline dair verilen kararın asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nce, davacı yüklenicinin üçüncü kişilere satmış olduğu daire sayısının kesin biçimde saptanması ve bu dairelerin 2003 yılı rayiç bedellerinin iş bedelinden düşülmesinin gerektiği, sözleşmede kararlaştırılan cezanın ifaya ekli ceza niteliğinde olup, sözleşmenin davacı iş sahibi tarafından geriye dönük olarak feshedildiğinden ifaya ekli müsbet zarar kapsamında olan cezanın da iş bedelinden mahsubu suretiyle sonuca gidilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılamada benimsenen 12.03.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, asıl davada davacının yaptığı inşaat karşılığı daire satışı ile tahsil ettiği bedelden daha fazla imalat yaptığı, birleşen davada ise arsa sahibi davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, ifaya ekli ceza niteliğindeki alacak talebinin haksız olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 1.135.548,00 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacının sözleşmeyi fesih ile ilgili haklı olduğunun tespitine, cezai şarta ilişkin isteminin reddine dair verilen karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.01.2015 tarih ve 2014/3397 E., 2015/187 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80"er TL harç ve takdiren 275,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.